Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Musa Şahin, deprem felaketi sonrası koruma altına alınıp, refakatçisi olmayan 35 çocuğun kimlik tespitinin yapılamadığını söyledi.
TBMM Deprem Araştırma Komisyonu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında toplandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Musa Şahin, komisyon üyelerine sunum yaptı. Şahin, deprem felaketinden 11 ilde toplam 13 milyon 309 bin insanın etkilendiğini söyledi. Çocukların, doğal afetlerden en çok etkilenen yaş gruplarında olduğunu kaydeden Şahin, “Deprem bölgesinde çocuk kuruluşları olarak bakım altında olan 1740 çocuğumuz, devletimizden bakım almaktadır. Bu bölgede yine 40 bin 759 çocuğumuzu ailesi yanında destekliyoruz. 8 çocuğumuz, bu bölgedeki ailelerimiz tarafından evlat edinilmiş, yine 1126 koruyucu ailenin yanında da 1582 çocuğumuzun bakımları devam etmektedir” diye konuştu.
‘877 ÇOCUĞUMUZUN TAHLİYESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK’
Depremin ardından ilk 48 saat içerisinde koruma altındaki çocukların tahliyelerinin gerçekleştiğini dile getiren Şahin, “Şu ana kadar 10 ilde kurumlarımız ve evlerimizde kalan 877 çocuğumuzun daha güvenli bölgelere tahliyesini gerçekleştirdik. Deprem sonrasında afetten etkilenen çocuklarla ilgili ‘Çocuklar Güvende’ programı kapsamında periyodik olarak takiplere başladık. Özellikle ebeveynini kaybetmiş ya da yakınlarının yanında kalan çocuklarımızın periyodik takip süreçlerine başladık. Yine çadır ve konteyner kentlerde çocuk dostu alanlar oluşturduk. Şu ana kadar toplam 138 adet çocuk dostu alanımız var” dedi.
‘1766 ÇOCUĞU AİLESİNE KAVUŞTURDUK’
Şahin, refakatçisi olmayan ya da kimliği tespit edilemeyen çocuklara ilişkin “Bakanlığımız tarafından refakatsiz olarak tespit ettiğimiz, kayıtlarımıza aldığımız 1915 çocuğun 1766’sını aileleri veya yakınlarıyla kavuşturduk. Şu an 62 çocuğumuzun hastanelerde tedavileri devam etmektedir. 81 çocuğumuz şu anda bizim kuruluşlarımızda bakım altında. Bu 81 çocuğumuzun da 35’inin DNA örnekleri verildi; ama henüz kimlik tespiti yapılamadı. İhbar sistemimize güncel olarak 1118 ihbar geldi. Bu ihbar sisteminden de 70 çocuğun ailesine ulaştığını ve tedavisinin devam ettiğini ihbar sahibine bildirdik. 181 çocuğumuzun ailesine teslim edildiğini, 463 çocuğumuzun vefat ettiğini ve 50 çocuğumuzun da bakanlığımız kuruluşlarında koruma altında olduğunu ihbar sahiplerine geri bildirim olarak yaptık” bilgisini paylaştı.
Depremle birlikte vatandaşlardan evlat edinme ve koruyucu aile olma anlamında yoğun talep geldiğine dikkat çeken Şahin, şu ana kadar 325 binin üzerinde vatandaşın koruyucu aile, 67 binin üzerinde vatandaşın ise evlat edinme başvurusunda bulunduğunu söyledi.
‘VAKIF YA DA CEMAATE VERECEK BİR ÇOCUĞUMUZ BİLE YOK’
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’in, deprem bölgesindeki çocukların bazı cemaatlerce alıkonduğu iddialarını dile getirmesi üzerine; basına yansıyan haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
“İstanbul’da yaşanan bir olay, Suriyeli aileler ve yanlarında çocukları bulunuyor. Bu çocuklar, daha önce ismi geçen vakıf tarafından Hatay’da bakımları ve ihtiyaçlarının karşılandığı çocuklar. Depremden sonra kaldıkları evlerin zarar görmesi nedeniyle, ihtiyaçlarını karşılayan STK veya vakıf tarafından, İstanbul’da kendilerine ait kuruluş ve evlere aileleriyle birlikte buraya getirilerek annelerinin gözetiminde olan çocuklar. Oradaki çocuklar, refakatsiz çocuklar değil. Yine basına yansıyan Kocaeli’deki olay, yabancı uyruklu ailelerin Gaziantep’ten düzensiz şekilde Kocaeli’ye gelmesi, orada yabancı bir vakıf tarafından kendilerine yer sağlanması ve bahsi geçen Kur’an kursunda da oradan gelen çocuklara bir akşam yemeği verilmesiyle alakalı. Bu çocukların da yanlarında ailesi var. Bir diğeri de ‘Adıyaman’da 1100 çocuk x tarikatının elinde’ diye bir haber yapılmıştı. O bölgedeki devre mülk sahiplerinin, evlerini Adıyaman’da evleri yıkılan ailelere açmasıyla aileler o bölgeye yerleştirildi. O bölgede yaşayan çocukların hepsi ailesinin yanında. Orada refakatsiz 1100 çocuğun verilmesi gibi bir durum kesinlikle yok. Haber çıkmadan günler önce bu bilgi bize geldiğinde gidip, yerinde gördüğümüz bir durumdur. Ama kasıtlı olarak çarpıtılmaya çalışılıyor. Bizim herhangi bir vakıf ya da cemaate verecek bir çocuğumuz bile yok