On düşünüp bir konuşmak! Konuşurken mi düşünmek gerek? ya da düşünürken hiç konuşmamak mı?.
Hayat insanı insan yapan dili değil mi, ırkı rengi ne olursa olsun insan beden dili ile konuşma diliyle bir iletişim sağlamak zorunda. Ama şu sıralar konuşmak bazen boş oluyor dinledikleriniz akla ve mantığa uymuyor. Bizi gerçek insan yapan özellik akıllı mantıklı hareket etmek değil mi? İfade sanatı denen bir kavram var. Siz mesleğiniz gereği konuşuyorsanız bir öğretmen, avukat, bir bürokrat, belediye başkanı ya da devlet adamı hiç fark etmez.
Konuştuğunuzun farkında olmalı on düşünüp bir söylemelisiniz. Herkes bir şeyler söylüyor. Kimse söylediğinin farkında değil. Sanatçı diye ekran karşısında kendini kaybedenler gereksiz hayat hikayeleri ile gündem olmak isteyenler. Varlıkları bir gün olmasa kimsenin umurunda olmadığı halde kendini nimet sayanlar. Gördünüz bir kanal ya da bir makale söylediğiniz arkasında durabileceğiniz cümleler kurmalısınız. Ben çok üzülüyorum. İsim vermek istemiyorum belli yerlere gelmiş insanlar yaptıkları gaflar ile pot üstüne pot kırıyorlar.
Bence ilkokuldan lise ya da üniversitede iletişim, beden dili, üsluplu konuşma mı dersiniz ismini belirleyin altını doldurun buna ihtiyacımız var. Dışarı çıkın sokak hayvanlarını besleyin, ihtiyacı olan bir aile için askıda ekmek yararına bağış yapın. Gülümseyin kim ne yapmış değil ben ne yaparım diyebilirsiniz böylece doğru yaşamak doğru düşünmek kendini güzel ifade etmek en güzeli budur.
Çocuklar okul önlerinde argo konuşuyor. Esnaf bağırıyor, otobüste saygısız insanlar, tartışmaya açık, sivri dil kimseye söylenebilecek bir söz kalmış mı bilemiyorum. Yaşadığım küçük bir olayı anlatmak istiyorum belediye de arka beşli koltuk iki bayan ve iki erkek oturmuş ortada bir koltuk boş kalmıştı. Bir bayan geldi salaş tipli bir öğrenciydi direk yayılarak oturdu. İki tarafı sıkıştırdı.
Bir süre sonra kayar mısınız dedi ben kendi koltuğumdayım diyerek kesin yanıt verdim. İnecek yerim gelmeden kalktım yerime başkasını oturtturdum. İndiğim yerde aynı koltuktan bir bey de indi saygısızlığın böylesi dedi. Sadece verdiğim basit, her gün yaşanabilecek bir örnekti. Özellikle herkesi aynı teraziye koymasam da kesinlikle dili bozuk internet bağımlısı ifadesi etkisiz, saygılı bir dili kaybetmiş markayı lüksü fazilet sanan başıboş bir gençlik yetişiyor. Çok yazık biz görmedik onlar görsün dediğiniz çocuklarınız belli vasıfları kaybetmiş.
Öze dönmek gerekirse Türkçeyi düzgün kullanan hitabeti kuvvetli dediğini anlatan insan sayısında bir azalma var. Umarım eğitim aile kültürüyle bu durum aşılabilir mi bilemiyorum ama kitap okumalıyız bolca kitap gelecek için kaygı duymadan geçmişin güzelliklerini gelecek nesiller aktarmalıyız.