Orta sahaların mücadelesi her zaman bir maçın sonucunu yüksek oranda belirler.
Maçın başında kadrolara bakıldığı zaman kağıt üzerinde Josef-Gedson ve Salih 3’lüsü ile Torreira – Oliviera ikilisi arasında üstün taraf Beşiktaş olarak gözüküyordu.
Ama futbol kağıtta çizdiğinizi sahada uyguladığınız zaman size sonucu getirir. Bu derbide kimin daha iyi çalıştığı ve rakibini analiz ettiği çok açık şekilde belliydi.
Barış Alper, Rossier’i; Rashica, Umut ve sonra orada oynayan Tayfur’u resmen sahadan sildi desek yanlış olmaz. Okan hocanın hazırladığı planı çözemeyen Şenol hoca taktik olarak çok eksik bir maç geçirdi desek yanlış olmaz. İlk yarıda bunu çok rahat gördük. Henüz 25.ci dakikada 5 korner 1 gol, 1 de pozisyon bulan bir Galatasaray izledik.
Okan hocanın temel planı merkez orta saha üzerinden değil de direkt oyunla rakip kaleye gitmek ve tamamen hücumcu zihniyet ile oynamaktı ve bunu başardı. Ters toplarla beklerin arkasına hızlı adamlarını kaçırdı. Beşiktaş takımı buna set oyununda da geçiş oyununda da cevap veremedi. Kontra denemeleri de sonuç vermeyince oyun tamamen G.Saray’ın kontrolüne geçti.
Ortada çok kötü bir oyun olmasına rağmen bir duran top fırsatı ile golü bularak beraberliği yakaladı Beşiktaş. Şenol hoca bu yaşına ve tecrübesine rağmen hala temkinli ve kapalı bir oyun anlayışı ile sahaya çıkıyor. Muleka’yı hemen oyundan alıp 4-2-4’e dönüş yapsa önde sert ve etkili hücum press yapsa oyuna ortak olma ihtimali çok yüksek olacaktı.
Her şeye rağmen yine de inatla merkezde oynamaya çalışınca sonuç alamadılar. Gedson dışında hiçbir oyuncudan merkezde fayda bulamayan Şenol hoca farklı bir çözüm yoluna da gitmedi. Oyun tamamen ölmek üzereyken Icardi yine sahneye çıktı ve artık ibre tamamen Galatasaray’ın lehine döndü.
Daha sonra hoca yine yanlış ve riskli tercihlerle takımın en etkisiz isimlerinden Weghorst’u oyunda tuttu ve N’Koudu’yu kenara aldı. Maçın skoru çok daha farklı olabilirdi, 5-1’e gidebilecek pozisyonlar geldi. 2 kez üst direk gole engel oldu. Oyun olarak çok net bir şekilde Galatasaray üstün taraftı. Cenk Tosun ve Gedson dışında Beşiktaş takımında iyi oyuncu yoktu.
Icardi 1. sınıf bir santrafor olduğunu bir kez daha gösterdi ve çok kaliteli bitirişlerle maçın yıldızı oldu şüphesiz. Normalde yeterince top alamıyordu. Bu maçta gördük ki 3 kez topla buluştu 2’sini ağlarla buluşturdu biri direkte kaldı. Torreira biraz daha yerden kalkıp oyun oynamaya çalışsa kusursuz denecek şekilde bir orta alan savunmacısı olur şüphesiz. Bu maçta Galatasaray takımının her kenar oyuncusu Okan Hoca’nın taktiğini iyi uygulayarak takdiri çok net hak ettiler.
Oliviera da belki de ilk defa bu kadar derin ve süreklilik gösteren bir oyun oynayarak takımına katkıda bulundu. Yine de bu kadar iyi ve güzel oyuna rağmen beni en çok etkileyen olaylar Icardi’nin 2 golü ile Cenk’in harika vuruşunu son anda çıkaran Muslera’nın kalitesi ve etkisi tam anlamıyla hayran bıraktı. Muslera ve Icardi’den bu denli verim aldığı sürece zirve yarışının en önemli ve etkili takımı Galatasaray olacaktır şüphesiz.
Beşiktaş’ta ise sorunlar bitmiyor. Josef kırmızı kart gördüğü Ankaragücü maçı olaylarından beri sahada yok. Salih oyun oynuyormuş gibi gözükerek teknik adamları kandırıyor. En iyi oynadığı zamanlarda bile golü ve asisti yok. Şenol hocanın Aykut Kocaman vari evhamlı ve tedbirli oyunu mevcut kredisini çabuk tüketmesine sebep olabilir.