Gün geçmiyor ki sosyal medyada yeni bir rezillik görmeyelim. Gün geçmiyor ki daha ne olabilir ki dediğimizde daha beterleri ile karşılaşmayalım. Gün geçmiyor ki her şeyi normalmiş gibi göstermeye devam edenlerin utanmadan bu işe göğüs gere gere devam ettiklerini görmeyelim. Sahi neler oluyor bize?
Ah yazık! Çok yazık! Hani her dönemin bozukluğu, çarpıklığı illa ki olur, olmuştur. Bizim çocukluk dönemimiz dediğimiz 90’lı yıllarda da ahlaksızlık olarak adlandırdığımız vakalar meydana illa ki gelmiştir. Ama bu kadar ayan beyan, bu kadar çirkince, bu kadar rezilce yapılmamıştır diye düşünüyorum.
Eskiden anne babadan tutun mahalledeki sütçü amcaya kadar çekindiğimiz insanlar olurdu. Şimdilerde ise gençler şöyle diyorlar: “aman elaleme göre mi yaşayacağız bu bizim hayatımız ayol.
Ben özgür biriyim ne istersem giyerim, mesela 12 yaşındayım ve okula gelirken pek ala crop giyerim buna babam da karışamaz annemde karışamaz öğretmenim zaten karışamaz, nasıl istersem konuşurum, nasıl istersem otururum” ve çoğaltabileceğim sayısız örnekler. Ah yazık çok yazık!
Eskiden günahı saklamak şahit tutmamak için uğraşırken şimdi günahımızı ne kadar yayabiliriz, paylaşabiliriz derdine düştük. Bu tarz şeyler tabi ki sistemleştiren, düşünülerek ve bilerek yapılan ve gençler arasında özgürlük adı altında yaygınlaştırılarak gençliği bozmaya çalışılan çalışmalar. Bunun çok farkındayız. Ama onlar emellerine ulaşıyorlar. Bir eylem anında bütün ülkeye yayılıyor.
Hep söylüyoruz hep anlatıyoruz hep yazıyoruz sosyal medya bir zehir ve gençlerimizin kanına giriyor. Ama maalesef yine buradan ailelere seslenmek durumunda kalıyoruz. Burada işin çoğunluğu ebeveyne kalıyor. Lütfen çocuklarınızı bu çirkinliklerden korumaya çalışın. Lütfen beş dakika kahve keyfi yapayım diye eline telefonu vermeyin. Lütfen biraz nefes alayım diye telefonla baş başa bırakmayın. Çünkü anında saçma bir fotoğrafla mesela dün akşam benim gördüğüm fotoğrafla (doğum yapan bir erkek ) şoka girebilir. Böyle bir şeyin imkanı aklına düşüp farklı araştırmalar yaptığında ise geri dönüşü olmayan bilgilere daha doğrusu safsatalara ulaşabilir.
Eskiden elalem ne der bir el freni idi hayatımızda her ne kadar eleştirilse de şimdi ise elalem daha çok konuşsun diye uğraşıyor ve garip gurup şeyler yapılıyor. Eskiden yaptığımız bir hatanın konuşulmasından rahatsız olmasından şimdilerde ne kadar konuşulursa o kadar iyi reklamın iyisi kötüsü olmaz düşüncesine geldik.
Dinden, sünnetten uzaklaştıkça böyle olduğunun pek ala farkındayım bunun tedavisinin yine dine tutunmakta olduğunun bilincindeyim ama herkesin ipin ucunu kaçırmasından, bundan da bir şey olmaz gençler eğleniyor ne var deyip her şey için geç olmasından korkuyorum.
Neler oluyor bize ve daha neler olacak. Rabbim beterinden korusun.