Bugün Atalay Demirci’nin şirini paylaşmak istedim. Çünkü duygularımı ondan başkası anlatamazdı.
Kaleme dökülen cümlelerim savaş, hayat, sevgisizlik, dökülen gözyaşları ve ihanetlerden ibaretti. Asıl meselem insanoğlunun kıymet bilmemesi, kendi değerini anlayamaması ve insanoğluna yardım edememekti..
İşte insanoğlunun nankörlük hikayesi!
Ne istediğimizi bilmeyiz çoğu zaman
Babanın, tabutunu taşırken anlarız kıymetini
Sevgiliyi elden gidene kadar sevemeyiz
Mutluluk dibimizdedir kör olur göremeyiz.
Biz insanoğluyuz!
Rüyaya dosttan daha fazla inanırız
Bardak kırar gibi kalp kırar
Doğruluk gün gibi ortadayken
Yalanı arar bulmak için kıvranırız
Biz insanoğluyuz!
Gerçekten seveni nerdeyse döveriz
Eğer kaçarsa nefret eden mutlaka yetişiriz
Derdi varsa birinin, en uzağına gider
İyi gününde, ondan daha fazla güleriz
Biz insanoğluyuz!
Anayı ölümüne yakın hatırlarız
Paraya her şeyden daha fazla aşığız
Ümitlerimiz daha yeşermeden koparır
Sevgimizi gösteremez herkesten sakınırız
Biz insanoğluyuz!
Kötünün niyetini, iyinin şevkatini
Ecel kapısı çalana kadar anlamayız
Yardımı her şeyden çok bekler
Küfrü ağızdan asla atmayız
Biz insanoğluyuz!
Rahatlığın en yücesi hep hayalimiz
Darlıktan ders almak en zor işimiz
Burnumuz kanasa isyan eder
Kuru ekmek, zeytine şükretmeyiz
ÇÜNKÜ BİZ
İNSANOĞLUYUZ! .. Atalay DEMİRCİ