İzmir’in Seferihisar açıklarındaki 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından vatandaşların müstakil ev ve villalara olan talepleri arttı.
İzmir’de 115 kişinin öldüğü depremin ardından başta Bayraklı olmak üzere çok sayıda bina yıkıldı. Birçok bina da hasar gördü. Tarihinin en büyük depremlerinden birini yaşayan İzmirliler, sonrasında az katlı yapılara yönelmeye başladı. Urla ilçesinde gayrimenkul uzmanlığı yapan Murat Aytek, vatandaşların bütçelerine göre ya villa tipi evleri tercih ettiklerini ya da müstakil evlere yöneldiklerini aktararak, “Bizlere, kendi bütçelerine göre ev soruyorlar. Vatandaşlar kendi bütçelerine uygun şekilde az katlı yapıları talep eder oldu.
İnsanlar, depremden sonra kendilerini dışarıya kolay atabilecekleri, daha kolay kaçabilecekleri, kendilerini güvende hissettikleri az katlı yapılara yönelmeye başladı. Zaten pandemiyle birlikte buralara olan taleplerde bir artış olmuştu, deprem bunu biraz daha fazla artırdı. Eskiden kışın Karşıyaka’da, Bornova’daki konutlarında oturan insanlar şimdi depremden dolayı daha rahat hareket ettiklerinden, daha huzurlu hissettiklerinden kışlık ev olarak da buraları tercih etmeye başladılar” dedi.
Depreme apartman dairesinde yakalanan, sonrasında Urla’daki villasına giderek orda kalan Sıdıka Bayraktar, “Yüksek binalarda deprem anında kurtulma, kaçma şansınız yok gibi bir şey. Buradaki evimizi yeni almadık, önceden vardı. Burada deprem anında kaçma şansınız daha yüksek. Binalar burada hiçbir zarar görmedi ve biz daha güvende hissediyoruz. O deprem manzaralarını düşünmek bile çok korkunç. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum, kalanlara da sabır diliyorum. Benim deprem korkum var. Burası da sallanıyor ancak çok katlı olmadığımız için çok bir şey olmuyor. Deprem anında bir apartman dairesindeydik. Çok büyük bir sarsıntı oldu, kendimizi yerlere attık. Başka bir yere ayrılma şansımız yoktu” dedi.
Urla’da villasında kalan vatandaşlardan Barış Başar ise, “Biz pandemiden korkup İstanbul’dan İzmir’e yerleşen ailelerdeniz. Yaklaşık 4 ay oldu. İstanbul depremini de yaşamıştık. Buraya geldik, deprem oldu. Tabi ki buradaki psikoloji başka oluyor. İki adımda sokağa çıkmak, hemen kendini dışarı atmak açısından bahçeli evler çok güzel. Ama yüksek kat ve gökdelenlerde de eğer doğru yapılırlarsa, malzemeden çalınmadan yapılırlarsa hiçbir sorun yok. Çeşmealtı kışın çok sakinleşen bir yerdir.
İnsanlar kış gelince evlerine gitmişti, ancak depremden sonra burada yazlığı olanlar geri geldi. Birçok insan döndü. Şehir merkezinde binalar eski, ancak burada evler en azından az katlı, bahçesi var ve insanlar hemen sokağa çıkabiliyor. O yüzden buraya ciddi bir dönüş oldu. Bu dönemde alışık olmadığımız trafiği yaşıyoruz Urla’da. Markette olsun, kasapta olsun ciddi bir kalabalık söz konusu” dedi.