Efraim Kishon, beş yıl kaldığı Nazi kampından kaçtıktan sonra yazmıştı kendisini dünyaca ünlü bir mizah yazarı yapan öykülerini ve tiyatro oyunlarını.
Böylece bitirmek istemişti ölümle burun buruna geçirdiği yılların üstüne sinmiş yoğun kederini.
Bizde de Aziz Nesin, düşüncelerinden dolayı sık sık yargılanıp cezalandırılmasının ruhunda bıraktığı derin izleri, durup dinlenmeden yazdığı mizahi öykü ve romanlarla silmeye çalışmıştı.
Yani mizah zor günlerin sığınağıdır bir yerde.
Korona nedeniyle insanlar ölüyor, yakınlarını kaybedenler büyük acılar yaşıyor, iflaslar artıyor, işsizlerin sayısı rekor üstüne rekor kırıyor, yaşlılar sokağa çıkamıyor, çocuklar okula gidemiyor.
Ve bu zor dönemde de pek çok kişi çareyi mizaha sığınmakta buluyor.
Sosyal medyada bunun çarpıcı örneklerini görmek mümkün:
-Anneme, “Korona daha fazla yayılmadan biraz alışveriş yapalım” dedim. “Dur belki ölürüz, masraf yapmayalım” karşılığını verdi.
-Dışarıya çıkana para cezası verileceği yerde evde oturana para ödülü verilse virüsü bir-iki haftada yerle bir ederiz.
-Oturma odasına İzmir, mutfağa Ankara, yatak odasına İstanbul tabelası astım. Şehir şehir dolaşıyorum şimdi.
-Testim pozitif çıktı. Akraba, dost ve hemşerilerimi tek tek ziyaret edip kucaklaşacağım, helalleşeceğim.
-Evde Covid-19 testi yapmayı öğrendim. Bir duble rakı hazırlıyorum. Önce kokluyor, sonra içiyorum. Koku alma ve tat alma duygularım normalse negatif olduğumu anlıyorum. Ne olur ne olmaz, bu testi sık sık tekrarlayacağım.
-Yüzyılın son kabadayısı: Korona adam… Dünyada ne kadar bar, pavyon, kumarhane varsa tek başına kapattı.
-2021’e girersek o bizi kutlasın, 2020’den nasıl çıktınız diye.
-Ne eğlenceli bir gün… Dur biraz da şu koltukta oturayım, sonra diğer odaya geçer duvarlara falan bakarım. Olmadı biraz da salon yaparım.
-Bana “Evlen, evde kalacaksın” diyordunuz. Şimdi hepiniz kaldınız mı evde. Etme bulma dünyası işte…
-Bizi yıllarca “Cin çarpar” diye korkuttular. Meğer dedikleri cin değil Çin’miş.
Mafyanın ne yapacağından çok kamu gücünün mafya karşısında ne yapacağına odaklanmamız gerekiyor bu noktada.
Şu hukuk reformuna mafyanın keyfini kaçıracak bazı maddeler eklenebilir mi dersiniz?