Prof. Dr. Zeynep Özsoy “Lojistik sektöründe çalışan kadınların oranı yüzde 9,1 düzeyinde” dedi
Kadının işgücüne katılım oranlarının düşük olduğunu söyleyen Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Özsoy, “Lojistik sektöründe çalışan kadınların oranı yüzde 9,1 düzeyinde. Kadınlar sektörde hem sayıca azlar hem de nitelikli kadınların sektörde yükselmeleri çok güç” diyerek lojistik sektöründe daha fazla kadın istihdamı yaratmak üzere başlattıkları proje ile ilgili bilgi verdi.
2020 yılı itibariyle kadın istihdamı yüzde 30,8 olarak gerçekleşti. 2019 yılında bu oran yüzde 34,4 idi. Türkiye’nin kadın istihdamı konusunda OECD ülkeleri arasında en geride yer aldığını söyleyen Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Özsoy, bazı sektörlerde kadının işgücüne katılım oranlarının çok daha düşük olduğunu belirtti. Prof. Dr. Zeynep Özsoy, özellikle lojistiğin Türkiye’de kadın istihdamının çok düşük olduğu bir sektör olduğunu söyleyerek, “Lojistik sektöründe çalışan kadınların oranı yüzde 9,1 düzeyinde. Kadınlar sektörde hem sayıca azlar hem de nitelikli kadınların sektörde yükselmeleri çok güç. Karar verici pozisyonlarda kadınları göremiyoruz. Başka bir ifadeyle Lojistik erkek egemen bir sektör” dedi.
Eğitim ve bankacılık gibi kadının yoğun olduğu sektörlerde bile üst düzey pozisyonlara yükselemediklerine dikkat çeken Prof. Dr. Zeynep Özsoy, “Oysa, lojistik sektörünün kadınlara çok ihtiyacı var. Kadın yapısı gereği çok detaycı, sorumluluk sahibi ve disiplinli bir profile sahip. Fırsat verildiğinde çok fark yaratacaklarına inanıyorum. Sektörün buna ihtiyacı da var” diye konuştu.
Toplumda ve bütün kurumlarda cinsiyet çeşitliğinin olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Zeynep Özsoy, “Bir kuruma bu çeşitliliğin çok büyük katkıları var. Lojistik sektöründe kadın istihdamını artırmak üzere danışma kurulu üyesi olduğum Wilat’ın başlattığı bu proje kadınların güçlendirilmesi açısından çok önemli bir adım” dedi.
WİLAT İLE İŞ BİRLİĞİNE DESTEK
Lojistik sektörüne yıllarını vermiş olan Berna Akyıldız liderliğinde, kendi alanlarında başarılı ve yetkin kadınların bir araya gelmesiyle kurulmuş Wilat (Women In Logistics And Transport) Türkiye aracılığıyla Türkiye’deki kadınların Lojistik sektörüne hem daha fazla girmesini hem de karar alıcı pozisyonlara gelmesini teşvik etmek üzere projeler tasarladıklarını söyleyen Prof. Dr. Zeynep Özsoy, “Wilat’ın mentorluk projesi, bunların ilki. Eylül ayında çalışmalarımıza başladık. Birleşik Krallık merkezli CiLT’in (Chartered Institute of Logistics and
Transport) kadın kanadı aslında. WiLAT Türkiye, üniversiteler ile iş birliği halinde bir ‘Mentorluk Projesi’ ne start verdi. Biz de üniversite olarak kadın öğrencilerimizle bu projede yer alıyoruz. Belirlediğimiz öğrencilerimiz önce bir kişilik envanterinden geçirilecek. Sonrasında ise orta ve üst düzey yöneticilerinden oluşan 10 mentor ile eşleşecek. Bu mentorler, öğrencilerimize lojistik sektöründe rehberlik edecekler. 2018’de Türkiye’ye giriş yapan ve Danimarka firması olan DFDS çalışanları mentorluk görevini üstlenerek bu projeye dahil oldu. Böylelikle sektör, sivil toplum kuruluşu ve üniversite olarak bir araya geldik.” şeklinde konuştu.
Özsoy, Wilat Türkiye ile birlikte eğitim konusunda da üniversite olarak bir iş birliği yapma hazırlığında olduklarını, “Lojistik Yönetimi Bölümü” müfredatını da bu kapsamda yenileyeceklerinin bilgisini verdi.
“İSKANDİNAV ÜLKELERİNDE OLDUĞU GİBİ TÜM KURUMLARDA KADIN ÇALIŞAN KOTASI OLMALI”
Öte yandan da yönetim kurullarında kadın üzerinde akademik çalışmalar yürüttüğünü belirten Prof. Dr. Özsoy, “Dünyadaki belli başlı ülkelerde, yönetim kurullarında kadın kotaları var. Bu uygulama, İskandinav ülkelerinde başladı. Şimdi Avrupa ülkelerinde de yayılıyor. Almanya ve Fransa’da kota uygulanmaya başladı” dedi.
ABD ve İngiltere gibi ülkelerde yasal olarak kota uygulamasına bir direnç olduğuna da değinen Özsoy, “Buna rağmen toplum baskısı ve hükümetin el vermesi ile yönetim kurullarında kadın sayısını arttırdılar. Borsa, yatırımcılar ve sivil toplum örgütlerinin baskısı söz konusu. Ama asıl mesele, devletlerin yasal olarak bu kotaları koyması. Asıl etkili olacak olan bu. Avrupa Birliği ülkeleri artık bunu yapıyor” İfadelerini kullandı.
CİNSİYET ÇEŞİTLİĞİ BÜYÜK ZENGİNLİK
Türkiye’de de şirketlerin bu bilince gelmesi gerektiğini vurgulayan Özsoy, böyle olursa hem ekonomik hem toplumsal fark yaratılacağına inandığını belirtti. Kadının istihdama katılma meselesine sadece pragmatik olarak bakılamayacağını da dile getiren Özsoy, “Ancak konunun sadece faydacı bir yaklaşımla ele alınmaması da yanlış olur. Kadının hayatın her alanına dahil olması aynı zamanda eşitlik ve adaletin de gereğidir. Konunun etik boyutu da en az pragmatik boyutu kadar önemli” dedi.
“4 BÜYÜK FAKÜLTEMİZİN DEKANI KADIN”
Prof. Dr. Zeynep Özsoy, Türkiye’de üniversite mezunu kadın sayısının çok yüksek olduğuna işaret etti. Geleneksel olarak birçok batılı ülkelerde olmayan alanlarda Türkiye’de kadınların var olduğuna değinerek örnekler veren Özsoy, “Bir batılı ülkede kadın avukat veya kadın doktor sayısı zannedilenden azdır. Türkiye’nin böyle olumlu tarafları da var. Ancak o alanlarda da karar alan pozisyonlarındaki kadın sayısı çok az.
Akademik dünyada da bu durum pek iç açıcı değil aslında. YÖK’ün veri tabanına baktığınızda, profesörlüğe doğru çıkıldıkça kadınların elimine olduklarını görüyoruz. Çok az sayıda kadın Rektör var örneğin. Ne mutlu ki Altınbaş Üniversitesi bu konuda çok olumlu bir örnek teşkil ediyor 4 büyük fakültemizin dekanı kadın. Bu sayının artması ve diğer üniversitelerde de yaygınlaşması ise en büyük temennimiz” şeklinde konuştu.
“BU BİZE TANINAN İNANILMAZ BİR FIRSAT”
Wilat Mentorluk Projesine dahil olan 5 kız öğrenci proje ile ilgili görüşlerini paylaştılar. Lojistik sektörünün erkeklerin ağırlıklı olduğu bir sektör olduğuna değinen Eda Önal, toplumumuzda kadın erkek eşitliğinin tam olarak kabul görmediğinin altını çizdi. Önal, “Bir kadının lojistik okuduğunu ya da lojistik sektöründe çalıştığını duyan kişilerin ‘Lojistikte kadın ne yapacak? Tırcı, kamyoncu mu olacaksın?’ dediğini çok kez duydum açıkçası. Örneğin bir kadının forklift operatörü olması ya da kurye olmasını hala garipseyen insanlar var.
Bu görevlerin erkeklere ait olduğunu düşünüyorlar. Ama biz kadın lojistisyenler olarak bu algıyı yıkacağımıza inanıyorum. WiLAT ve DFDS ile gerçekleştirilen mentee-mentor eğitiminin özellikle kadın öğrencilere yönelik olması kadınları önemli. Bu bizlere tanınan inanılmaz bir fırsat. Bir yandan da lojistik sektöründeki gelişmeler hakkında yöneticilerle fikir alışverişi yapabilme, onları değerlendirebilme fırsatımız olacak. Lojistik sektöründe çok başarılı kadın yöneticiler var. Birebir karşılaştıkları sorunları, bunları nasıl aştıklarını merak ediyorum” diyerek bu projeye dahil olma nedenini anlattı.
Lojistiğin kendini her geçen gün yenileyen bir sektör olduğu bilinciyle bu sektöre girdiğini söyleyen Melisa Lara Boz, sektörün, teknolojiyle birlikte daha da büyüdüğünü görüyorum. Dünün bugünün ve yarının en önemli iş alanından birisi. Erkek hakimiyetinin olduğu bu alanda bende yer alır mıyım diye kendime sorduğumda hep neden olmasın dedim. Lojistik sektörüne yeni adımlarını atan bir kadın olarak kadınların başaramayacağı bir iş olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.
“AMACIM ÇEVRECİ BİR LOJİSTİK YÖNETİCİSİ OLMAK”
Lojistik’in ürün, hizmet ve insan kaynaklarının, ihtiyaç duyulan yerde ve istenen zamanda temin edilmesi için kurulan bir bölüm olduğunu söyleyen Şeyma Nur Aydın, “Herhangi bir pazarlama veya üretim organizasyonunun lojistik desteği olmadan kazanç sağlaması çok zor. Lojistik öncelikle çevreyi ve dolayısıyla insan sağlığını düşünerek planlanmalı. Bu sebeple şu anki amacım çevreci bir lojistik yöneticisi olmak. Çünkü bir yerden bir yere bir ürünün ulaşımını sağlarken hava kirliliği, atıklar, aynı zamanda canlı yaşam alanının yitirme gibi faktörleri en aza indirerek buna çözümler ve proje üretmek istiyorum” dedi.
Lojistiğin tamamen bir planlama ve organizasyon işi olduğuna değinen Zeynep Kayra Çetkin de, “Biz kadınların bu konularda erkeklerden daha yetenekli ve risk algısının daha yüksek. Bu bölümü seçmemdeki en büyük sebep önü bu kadar açık olan bir sektörün, kadınlara fazlaca ihtiyacının olduğunu düşünmem. Yarısını biz kadınların oluşturduğu toplumda, önyargıların kırılması sektörde önümüzün açılmasıyla ülkemizde ve dünyada bu alanda büyük gelişmeler yaşanacağına eminim. Wilat projesi ile mezun olmadan lojistik hakkında daha fazla bilgi edinip edineceğiz. Öte yandan şirketlerle kuracağımız bağlantılar sayesinde mezuniyet sonrası iş edinme imkânımız artacak” ifadelerini kullandı.
Sürekli gelişen ve geleceği parlak bir sektör olduğunu ifade eden İlayda Tunç ise “Özellikle pandemide, insanların ihtiyaçları ve istekleri sınırsız oluğu için lojistiğe daha çok ihtiyacımız olduğunu anladım. Bir kez daha çok doğru bir tercih yaptığıma inanıyorum” şeklinde konuştu.