Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ziyaret etti. Uysal, “Dün akşam adeta kurumlar arası ampul savaşları yaşandı” dedi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal ve beraberinde yer alan Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Uyanık, Bülent Şahinalp, R.Melih Aktaş, Muhtar Mahramlı ile GİK Üyesi Cahit Karakuş, DEVA Partisi’ne bir nezaket ziyareti gerçekleştirdiler.
Genel Başkan Uysal ve heyetini DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile birlikte Genel Başkan Yardımcıları Sadullah Ergin, İdris Şahin, Nazlı Seda Vural ve Medeni Yılmaz karşıladı.
Yaklaşık olarak bir saat süren görüşmenin ardından birlikte kameralar karşısına geçen liderler düzenledikleri basın toplantısında soruları cevaplandırdılar.
“Dün akşam adeta ampul savaşları yaşandı”
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, hem parti kuruluşu için hayırlı olsun dileklerini hem de pandemi sürecinde geçirmiş olduğu rahatsızlıktan dolayı geçmiş olsun dileklerini iletmek ve ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulunmak üzere ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Parti kuruluşu sonrası sözlü olarak tebriklerimizi iletmiştik ancak bir de heyetler halinde yüz yüze tebriklerimizi iletmek ve pandemi ortamında rahatsızlık geçiren Sayın Genel Başkana geçmiş olsun dileklerimizi iletmek üzerine bir ziyaret gerçekleştirdik.
Elbette Türkiye’nin can alıcı can yakıcı meseleleri var. Bırakınız bu zaman kadar gelen birikmiş yapısal meseleleri, sadece dün yaşananlar bile Türkiye’de turnisol testi vazifesi görebilir.
Dün akşam adeta kurumlar arası ampul savaşlarının yaşandığına şahit olduk. Bir Anayasa Mahkemesi üyesinin, bir yargıca, hakime yakışmayacak üslup içerisindeki tavrı sonrasında ona karşılık yanlışta yarışan kurumlar görüntüsü ortaya çıktı ki bu durumun ülkemiz için büyük bir zafiyet olduğu kanaatindeyim.
“Haklar ve özgürlüklerin teminatı Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir”
Maalesef dün ortaya çıkan karar ile bir alt mahkemenin normlar hiyerarşisini alt üst edecek, ülkedeki siyasal düzeni ki Anayasa Mahkemesi bunun en önemli kolonlarından birisidir bunun çökmesine vesile olacak bir tavır içerisine girdiğine şahit olduk.
Elbette akşam yanan ışıklar üzerinden bir değerlendirme yapıldı. Haklar ve özgürlüklerin teminatı Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Türkiye’de bu olan biteni, alt üst oluşu düzeltecek olan da siyasettir. Bunun da sahnesi TBMM’dir. O nedenle dara düştüğünde ışık saçacak yer TBMM olmalıdır.
Bu açıdan bakınca çok ağır problemlerimiz var. Bugün ülkeye baktığımızda problemleri ne demokratik kanallara aktarabilen ne de hukuki kanallara aktarıp çözüm üretebilen bir portre ile karşı karşıyayız.
Siyaset öncelikle kendi çözüm bulamadığı için hukuka referans verdiğinde hukukun da problemi daha da katmerlendirdiği bir süreçle bugün karşı karşıya kaldık.
“Siyasi partiler adeta milletimizin soluk borusudur”
Elbette başta DEVA Partisi’nin kuruluşu, diğer siyasi partiler, yerleşik siyasi partiler Türkiye’nin demokrasisinin bu manada oksijeninin bittiği bir dönemde milletimizin adeta soluk borularıdır.
16 Nisan Referandumu sonrası değişen bir siyasi iklim var. Çok daha fazlasıyla siyasi figürler, kurumlar ortak paydaları oluşturmak ve Türkiye’ye derinden bir nefes aldırmak mecburiyetindeler. Bu manada tüm siyasi partilerle olumlu ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Bizim açımızdan bu ziyaretimizin de çok olumlu bir yansıması olacağına eminim.
Ben tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin tüm meselelerin üstesinden gelebilecek gücü vardır. Yeter ki bu noktada büyük sosyal ve iktisadi kırılmalar yaşamayalım.
“Umarız Türkiye bu kenarında dolaştığımız uçurumdan aşağı düşmez”
Çünkü bölgemizde tarihimizde yaşamadığımız meydan okumalarla da karşı karşıyayız. Umarız Türkiye bu kenarında dolaştığımız uçurumdan aşağı düşmez, büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmaz.
Tekrar Sayın Genel Başkana geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Kendisinin şahsında partisinin tüm yönetim kurullarına da başarılar diliyorum.”
Basın toplantısının devamında liderler gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
“İnsanlarımızın dil üzerinden birtakım tartışmalar içerisine düşmesini bir eksiklik olarak nitelendiriyorum”
Genel Başkan Uysal, bir muhabirin İstanbul Şehir Tiyatroları bünyesinde sahnelenecek Kürtçe oyunun gösterimden kısa bir süre önce yasaklanması hakkında sorusu üzerine şöyle konuştu:
“Vilayetin Kürtçe dolayısıyla değil PKK propagandası yapılması dolayısıyla yasaklama yapıldığı şeklinde bir açıklaması oldu. Elbette hukuki süreci takip etmek lazım ama Türkiye’nin artık bu meseleleri geride bırakmış olması gerektiği kanaatindeyim. İnsanımızın kendi sosyal hayatında bireysel hayatında sosyal alanda birtakım faaliyetlerinde dil üzerinden birtakım tartışmalar içerisine düşmesini bir eksiklik olarak nitelendiririm. O açıdan hukuki süreci de takip ederek meselenin berraklaşmasını bekliyoruz.”
“AK Parti’nin bir sorgulama yaptığı ortaya çıkıyor”
Uysal, bir gazetecinin “Sayın Cumhurbaşkanının parti içine akrabaları almayın şeklinde bir talimatı oldu. Bu talimatı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise şöyle cevap verdi:
“Anlaşılan bir tavır değişikliği var. Mutlaka bir muhasebe yapılmıştır. Siyasetin içinde zaman zaman sadece ahbap çavuş ilişkileriyle değil genelde liyakat temelli, emek temelli hem siyasi parti sürecinden hem sivil toplumdan insanlar devşirilir ve siyaset yapılır. Anlaşılan sistematik hale geldiği anlaşılan bir rahatsızlık var üst kademede, böyle bir fikir var. Yukarıdan aşağıya doğru bir değer yargısı üretilir. İfadelerden anladığım kadarıyla AK Parti’nin bir sorgulama yaptığı ortaya çıkıyor.”