Bursa’nın akciğerleri yandı; yangın 7 bin 500 dönümlük ormanın yüzde 10’unda zarara yol açtı, 30 adet arı kovanı yandı.
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) kampüsünün de içinde olduğu ormandaki yangın, 6,5 saat sonra kontrol altına alındı. Bölgede geceden beri soğutma çalışmaları sürerken, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, yangının 7 bin 500 dönümlük ormanın yüzde 10’unda zarara yol açtığını söyledi. Fakülte çiftliklerindeki hayvanların zarar görmediğini ve can kaybı yaşanmadığını belirten Yılmaz, “7 bin 500 dönüm civarında ormanımız var. Bunun 766 dönümü, dekarı zarar görmüş durumda. 766 dekar zarar görmüş durumda. Personel ya da öğrenci can kaybımız şükürler olsun ki yok. En büyük tesellimiz zaten o. Yangın şu anda kontrol altına alındı ama birkaç gün daha tetikte olacağız. Yangını bütünüyle kontrol altına aldık” dedi.
Yangın, dün saat 14.30 sıralarında merkez Nilüfer ilçesi Yolçatı Mahallesi’nde anızların yakıldığı alanda çıktı. Alevler rüzgarın da etkisiyle kısa sürede büyüdü. Hayvan çiftliklerinin de bulunduğu bölgeden yükselen dumanlar, kentin birçok noktasından görülürken, ihbarla bölgeye itfaiye, Orman İşletme Müdürlüğü, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Bursa Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsü’ndeki ormana sıçraya yangına, 5 uçak, 4 helikopter, 78 arazöz, 25 iş ve hizmet makinesi ve 233 personel ile müdahale edildi. İstanbul, Yalova ve Balıkesir’den takviye itfaiye ekipleri bölgeye sevk edildi. Söndürme çalışmaları sürerken, çiftliklerdeki atlar ve büyükbaş hayvanlar tahliye edilerek güvenli bölgelere alındı. Kampüs içerisinde öğrenci yurtları da tedbir amacıyla boşaltıldı. Karadan ve havadan müdahale edilen yangın 6,5 saat sonra saat 21.00 sıralarında kontrol altına alındı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 1 Başsavcı Vekili ve 1 Cumhuriyet Savcısı’nın görevlendirildiği soruşturma sürerken, kampüste yanan orman, dronla havadan görüntülendi.
‘BURASI, BURSA’NIN AKCİĞERLERİ’
Geceden bu yana bölgede soğutma çalışmaları aralıksız sürerken, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, yangının 766 dekar alanı etkilediğini açıklayarak şunları söyledi: “7 bin 500 dönüm civarında orman alanımız var. Burası, Bursa’nın aynı zamanda akciğerlerini ifade ediyor. Dün yoğun bir rüzgar vardı, sahada olanlar biliyorlar. Kampüsümüzün, Yolçatı mevkisinde sebebini şu an için bilmiyoruz. Valiliğimiz araştırıyor. Orada başlayan yangın, rüzgarın da etkisiyle, çok sert rüzgarın etkisiyle, hızlı bir biçimde sınırlarımıza geldi. Duvarlarımızı aştı, aradaki küçük dereyi de aştı ve ondan sonra da bizim çam ormanlarımıza ulaştı. Hızlı bir biçimde bütün yetkililer, başta üniversitemizin personeli olmak üzere valiliğimiz, belediyelerimiz, büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri, itfaiyemiz, AFAD, AKOM, hep birlikte hızlı bir biçimde müdahale başladı.
Yangın, 14.30 civarında başlamıştı. Bizim kampüsümüze girmesi 5-10 dakika içerisinde söz konusu oldu. Çam ormanlarından oluşan, yaklaşık 50 yaşındaki çamlardan oluşan büyük bir ormandan söz ediyoruz ve çok kolay, özellikle bu kurak mevsim rüzgarla birlikte birleştiğinde, çok kolay tutuşan ve yangını çok hızlı sevk eden bir orman türüne maalesef sahibiz. Yangın hızlı bir biçimde ilerlemeye başladı. Şu an bulunduğumuz bölgeden, kuzeydoğumuzdan gelerek, kampüsün içine doğru yangın taşınmaya başladı. Hızlı ve yoğun müdahale söz konusu oldu, bakanlıklarımızdan başlayarak gönderdikleri uçaklar, 4 adet uçak, helikopterler marifetiyle. Helikopterler suyunu bizim kampüsümüz içerisinde olan göletten alıyorlardı. BUSKİ marifetiyle yapılmış bir gölet. Son derece işlevsel olduğunu bir kere daha görmüş olduk. Uçaklar da sularını Uluabat Gölü’nden almaktaydılar. Yoğun bir biçimde hem sahada hem de havadan yoğun müdahaleler gerçekleşti.
Valiliğimizin koordinasyonunda AKOM, AFAD, itfaiyemiz, büyükşehir belediyemiz, ilçe belediyelerimiz, İstanbul, Balıkesir, Yalova Belediyeleri’nden takviyeler geldi. Kendi personelimiz her an zaten sahanın içerisindeydi ve alanlar açarak yangının kampüsün merkezine doğru ilerlemesinin, şükürler olsun ki akşam saatlerinde önüne geçildi. Gece boyu da soğutma faaliyetleri devam etti. Bugün de etraftaki araçlardan görüyorsunuz. Sahada, ormanın içinde ve her yerde faaliyet devam ediyor. Soğutma çalışmaları sürüyor. Şükürler olsun ki şu an rüzgar yok ama bir rüzgar çıktığında bugünü de tetikte geçireceğiz. Yeniden bir kıvılcımlanma olmasın diye. Ama yangının başlama gücünü tekrar hatırlatmış olayım. Kampüsün dışında başladı ve hızla kampüsümüze yayıldı.”
’30 ARI KOVANINI KAYBETTİK, ÇİFTLİK HAYVANLARIMIZDAN KAYBIMIZ YOK’
Yangının yol açtığı zararın bilançosunu da paylaşan Yılmaz, 30 adet arı kovanının yandığını ancak çiftlik hayvanlarında bir kayıp yaşanmadığını belirterek, “7 bin 500 dönüm civarında ormanımız var. Bunun 766 dönümü, dekarı zarar görmüş durumda. 766 dekar zarar görmüş durumda. 131 dekar biçilmiş alanımız vardı. Bir tür anız diye düşünün. Orası zarar gördü. Arıcılık Geliştirme ve Uygulama Merkezimiz var. Orada 30 adet arı kovanını kaybettik ama merkezin kendisini kurtardık. Orman içerisinde bir yapısı var ve güçlü bir merkez orası. Yerli arı ırkı üretimi de dahil olmak üzere önemli bilimsel çalışmalar yapılıyor. Onu şükürler olsun ki kurtardık. 2 fakültemiz ve 1 meslek yüksekokulumuz oldukça etkilendi.
Birincisi Veteriner Fakültesi, diğeri Ziraat Fakültesi ve Mennan Pasinli Aşçılık Meslek Yüksekokulu’muz etkilendi. Yine şükürler olsun ki hem Veteriner Fakültesi çiftliklerinde hem de Ziraat Fakültesi çiftliklerindeki büyükbaş ve küçükbaş hayvanların tamamını kurtardık. Burada gayretlerinden dolayı başta Veteriner Fakültesi Dekanı, onun ekibi, Ziraat Fakültesi Dekanı ve ekibine ayrıca teşekkür ediyorum. Canları pahasına girdiler, ahırlardaki hayvanları hızla güvenli bölgelere sevk ettiler. Tek bir hayvan kaybımız, yanarak kayıp anlamında tek bir hayvan kaybımız şükürler olsun ki olmadı. Ama Veteriner Fakültesi’nin uğradığı zararlar şimdilik tespitimiz çerçevesinde şöyle; 10 ton buğdayını kaybetti, yandı. 20 ton kuru yonca yine yandı. 30 ton saman yandı. 1 adet traktörümüz yandı. Hayvan barınaklarında bir miktar hasar meydana geldi ki hayvanlarımızı tahliye etmeyi başarmıştık. Çiftlik hayvanlarında can kaybımız yok. Personel ya da öğrenci can kaybımız şükürler olsun ki yok. En büyük tesellimiz zaten o.
Ziraat Fakültesi’nin 80 dekarlık buğday tarlası yandı. Henüz biçilmemişti buğdaylar. Öyle bir kaybımız var. Elma, armut, ayva, şeftali gibi, fındık, zeytin gibi muhtelif meyve ağaçlarından oluşan, 2000 ağaçlık bir Ziraat Fakültemizin eğitim amaçlı da kullandığı bir alanı var. Ki yangının ilk geldiği alan orası oldu. Kampüs dışından oraya önce sıçradı. Orada 2000 ağaç, büyük ölçüde zarar gördü. Hemen hepsi yanmadı ama fiilen büyük ölçüde zarar gördü. Bahçenin içinde, bu 2000 ağacın bulunduğu bahçenin içinde, Ziraat Fakültesi’ne ait bir eğitim uygulama binamız vardı. Onun çatısı yangından zarar gördü. Onun yanından sıyırarak yangın zaten devam etti. Mennan Pasinli Aşçılık Meslek Yüksekokulumuz, okulumuzun 2 padok alanının koruma demirleri ve 1000 balyalık da yonca kaybı şu anki tespitlerimize göre söz konusu. Onun dışında şükürler olsun ki başka bir herhangi bir can kaybımız yok. Hayvanlarımızı şükürler olsun ki kurtardık” diye konuştu.
‘BU SEFER MAALESEF KORKULAN OLDU’
Yangının tamamen kontrol altına alındığını ancak ormandaki soğutma çalışmalarının sürdüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz. “Yangın şu anda kontrol altına alındı ama birkaç gün daha tetikte olacağız. Daha önceki yıllarda da kampüs dışından başlayıp, kampüsümüzü tehdit eden yangın riskleri ortaya çıkmıştı. Kampüs alanına girmeden durdurulması, başarılmıştı. Ama bu sefer maalesef korkulan oldu. Alanımıza sirayet etti ama sağ olsun bütün yetkililerimiz şu anda sahada. Ormanın iç yollarını genişletme yönünde büyük gayret gösteriliyor. Yangını da bütünüyle kontrol altına aldık” dedi.
‘EKİM AYINDA AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMASI BAŞLAYACAK’
Yangından toplam orman alanının yüzde 10’unun etkilendiğini söyleyen Yılmaz, Orman Bakanlığı ile imzalanacak protokol çerçevesinde bu alanların yeniden ağaçlandırılacağını belirterek, şunları söyledi: “Şimdi haliyle bu yangın toplam alanımızın yaklaşık yüzde 10’luk kısmını etkilemiş oldu. Orman Bakan Yardımcımız, Veteriner Fakültesi Öğretim Üyemiz. Kendisi de dün burada sahadaydı. Bakanımızın da talimatıyla Orman Bakanlığımızla bir protokol imzalayacağız ve o protokol çerçevesinde ormanlarımızı, geriye kalan ormanlarımızı, mevcut yanan alanların da ıslahı dahil olmak üzere ve hemen ilk fırsatta, sonbaharla birlikte, ekim ayının başladığı, ekim dikim ayının başladığı sezonla birlikte, hızlı ağaçlandırma kampanyalarıyla, öğrencilerimiz zaten güçlü destek verecekler, kamuoyunun da desteğiyle hızla kaybettiğimiz ağaçlarımızı yeniden hayata kazandıracağız. Kampüsümüze kazandıracağız. Üstelik bu sefer yeni ağaçlandırma politikamızla, yangına karşı daha dayanıklı ağaçlarla, elbette buranın doğasına uygun ve yangına daha dayanıklı ağaçlarla bunu gerçekleştirmek istiyoruz. Bakanlığımızla bunu bir protokole bağlayacağız. O protokol çerçevesinde de ormanların ayıklanması, bakımı, ıslahı meselesini de sağ olsun bakanlığımız tam destek olarak arkamızda olduğunu söylediler. Hemen faaliyete başlayacaklar o protokol sonrasında.”
‘BU AKŞAM ÖĞRENCİLERİMİZ TEKRAR YURTLARA DAVET EDECEĞİZ’
Tedbir amacıyla boşaltılan öğrenci yurtlarında bir hasar olmadığını, gece İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün yurtlarında kalan öğrencilerin, bu akşam itibarıyla kampüsteki yurtlarına döneceğini söyleyen Yılmaz, “Yangın hızla orayı tehdit etmeye başladığında, ara yollarla şükür kestik, oraya varmasını akşam saatlerinde engellemiş olduk yine de tedbiren, çünkü öylesine süratli gidiyordu ki yangın, öğrencilerimiz zarar görmesin diye bir geceliğine öğrencilerimizi tahliye ettik. O tahliye de İl Gençlik Spor Müdürümüz başta olmak üzere yine bakanlığımız büyük destek verdi. YÖK Başkanımız da anbean krizi yakinen takip ediyordu ve yoğun desteğini kendisinin gördük. Öğrencilerimizi bir geceliğine elbette sokağa bırakmadık. İl Gençlik Spor Müdürümüz şehirdeki ve Görükle’deki yurtları hemen devreye soktular ve ortada tek bir öğrencimizi bırakmamacasına onları yerleştirdik. Bugünü de rahat atlatırsak ki sahaya hakimiz, öyle görünüyor. Hayırlısıyla bu akşam öğrencilerimizi tekrar yurtlara davet edeceğiz” diye konuştu.
‘TEHLİKE HASTANEYE KADAR VARMADI’
Kampüs içerisinde yer alan Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’nde sadece ayakta tedavi gören hastaların tedbir amacıyla taburcu edildiğini, yatan hastalarla ilgili bir sıkıntı olmadığına da dikkat çeken Yılmaz, “Hastanenin tahliyesi diye bir şey söz konusu olmadı. Yine yangının gidişatı, hastane yönüne doğru gidiyordu ama hastane orman alanımızın hayli dışında. Kampüsün oldukça merkezinde yer alıyor. Öyle bir risk kendini göstermedi aslında. Ama yine de hastanemizin kendi eylem planı var, kriz eylem planı var. Bu konuda son derece tecrübeli, hazırlıklı bir biçimde beklediler. Olası buradaki yaralanmalar, kazalar vesaireye karşı acillerini hazır tutmanın yanında, muhtemel bir sıçrama, yangınının oraya gelmesine karşı da tedbirler aldılar. Ayakta olan hastaların bir kısmını tedbiren taburcu ettiler. Onun dışında herhangi bir biçimde hastanede bir tahliye söz konusu olmadı, tehlike oraya kadar varmadı” dedi.