Hayatımız boyunca sürekli kendimizin arayışı içerisindeyiz. Bazen körü körüne bazen ise belli bir amaçlar uğruna koşuşturmaca içerisinde oluruz. Sanki yaptıklarımız hala yeterli değilmiş gibi hissedip daha fazlası için telaşlanır, stres yaparız.
Sosyal medyada görünen süslü yaşamlara aldanıp onlara ulaşmak için biz olmayan davranışlara sürükleniriz. Yani sosyal medyanın daha çok olumsuz taraflarında mutluluğu bulmaya çalışırız. Aslında kendimizi; hayallerimiz uğrunda çabalarken görmek yerine anksiyetenin içinde buluruz. Belki de biraz durmaya ihtiyacımız vardır.
Kafamızı kaldırıp nerede olduğumuzu anlamamız gerekiyor. Hayallerimizin ne olduğu, yüreğimizden geçen duyguları ve hayatımızda ne için olduğumuzu daha iyi idrak etmemiz lazım. Sürekli kendimizi başkalarının hayatın da değil de kendi hayatımız da görmemiz geleceğimizin kilit noktasıdır. Ve en önemlisi de kendimizi başkalarının bize olan davranışları kadar var olmadığımızı bilmektir.
Karşınızdakinin size verdiği değerden çok kendinize verdiğiniz değer sizin benliğinizde daha önemli bir ol oynamalı. Aksi takdirde hayatınız boyunca kendinizi her şey için ve herkes için yetersiz görürsünüz. Çünkü hayatınız boyunca kimseyi tam anlamıyla memnun edemezsiniz. Bu yüzden kendinizi memnun edin.
Durun! içinizdeki sesi dinleyin. Susturmaya çalıştığınız o ses neler diyor onları duymaya çalışın. Başlarda kendinizle kalmak sıkıcı olsa da benliğinizi duyunca yeni halinizi daha çok seveceksiniz.