Keman virtüözü Cihat Aşkın Manavgat’ta küle dönen ağaçlar arasında sanatçı arkadaşlarıyla beraber kemal çaldı
Keman virtüözü Cihat Aşkın, Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınının yaşandığı Manavgat’ta küle dönen ağaçların arasında, sanatçı arkadaşlarıyla birlikte keman çaldı. Orman yangınlarına dikkat çektiklerini anlatan Aşkın, “Bizim müzik enstrümanlarımız ağaçtan yapılıyor. Eğer onlar yanarsa ve ölürse ruh ölür, müzik hayat bulamaz, enstrümanlar yapılamaz” dedi.
Keman virtüözü, besteci, akademisyen ve sanatçı Cihat Aşkın, Akdeniz Üniversitesi’nden Can Özhan ve Sonat Coşkuner, Antalya Devlet Senfoni Orkestrası‘ndan Sevinç Yalaz ve Barış Aygün ile birlikte orman yangınlarına dikkat çekmek, ağaçların sesi olmak için Johann Pachelbel’den Kanon’u seslendirdi. Manavgat ormanlarında yanan ağaçların arasında çaldıkları müzikle farkındalık çalışması yaptıklarına dikkat çeken Cihat Aşkın, enstrümanların ağaçlardan yapıldığını, ağaç olmadığı takdirde müzik de yapılamayacağını söyledi.
MÜZİSYENLER DOĞAYA DİKKAT ÇEKTİ
Cihat Aşkın, orman yangınlarının sadece Türkiye’de değil bütün dünyada bilinç uyandırdığını, fakat ilk defa bu kadar büyük bir alanın yandığını anlattı. Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada aynı anda ormanların yanmaya başladığını hatırlatan Cihat Aşkın, orman yangınlarına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için bir grup müzisyen arkadaşıyla birlikte proje yaptıklarını söyledi. Cihat Aşkın, şöyle konuştu:
“Yanan ormanlar her ne olursa olsun milli bir servet. Bütün bu ormanların gerek tedbirler alarak korunması daha ciddi bir şekilde denetlenmesi ve milli servetin yanmaması bilinci uyandırmak amacıyla müzisyenler olarak Manavgat’ta yanan orman alanında bir çalışma yapmayı uygun gördük. Yanan ağaç, orman, hayvanlar, doğa olsun hepsinin birer canlı olduğunu, canların bütün insanlık için önemli olmasının yanı sıra müzisyenler için de ne kadar önemli olduğunu düşündük. Çünkü müzik sanat anlamında ruh veriyor. Bizim müzik enstrümanlarımız da ağaçtan yapılıyor. Açıkçası doğanın, ağacın sadece oksijen alanı olmaktan başka bizim hayatımıza getirdiği kolaylıklar ve bizim eşgüdüm içerisinde yürüyen canlılar olduğuna dikkat çekmek istedik. Eğer onlar yanarsa ve ölürse ruh ölür, müzik hayat bulamaz, enstrümanlar yapılamaz.”