Kalbini bekle.. Onu tanıdığım günden beri aynı insan. Hiç büyümedi, değişmedi sanki hiç yaşamadı. Cam fanusun içinde gibi şeffaf bir teraryum hayatı sürdü. Üstte biraz nefes alacak açıklık, etrafında yapay birkaç güzellik.
Hayata karşı sinir bozucu bir sakinliği var. Sanki günler hiç geçmiyor, hayat elinden kayıp gitmiyor, hiç yaşlanmıyor gibi. Yerinden kalkmadan yüz yıl yaşar. Sinirimi bozuyor. Neden hayatına bir şeyler katmıyor? Bir hayal, bir istek, bir heyecan kırıntısı yok. Aslında çok iyi biri hem akıllı da. Hayatla biraz mücadele etse, etrafına dönüp baksa neler başarır haberi yok.
Sence de öyle mi? Kim söyleyebilir savaşmadığını, mücadele etmediğini? Aslında en büyük mücadelenin susmak ve öylece durabilmek eyleminde olduğunu kim anlayabilir? Arkana bakmadan kaçtığını, sürekli yollarda olduğunu, ulaşılacak bir yer yoksa da yürüdüğünü kim bilir?
Bana acıyorlar, iteliyor, dürtüyorlar, ayağa kalkayım diye nazik dayatmalara başvuruyorlar. Ben onların istediği kişi degilim. Onların dünyasına ait değilim. Kimim, nereye aitim çoğu zaman ben de bilemiyorum. Kendimi tanımlayacak uzun cümlelerim havalı sözlerim yok. Sadece bir ara “Deli Çocuğun Güncesi” kitabında rastlamıştım kendime;
“Okuduğum kitaplarda kendime benzer bir şeyler aradım, bazı şarkılarda beni anlayacak hisler aradım, kendimi notaya dökecek zamanlamaları bekledim. Bazı filmlerin içinde kendi karakterimi aradım, aradığım tek şey kendi yansımamı görmekti. Ama tüm bunlardan habersiz, varoluşumu dikizlerken çok şey yapmışım. Kendi kitabımı yazmışım, kendi şarkımı söylemişim, kendi filmimi çekmişim. Başrol oynamışım. Söylemediler, görmedim, bilmedim. Aramaya devam ettim. Yansımalar dünyasında hep bir ışık aradım. Rolünü ezberlemeden sahneye çıkan tiyatrocu gibiyim artık. Ne anlamı var artık provanın?”
Evet, sana acıyorlar; iteliyor, dürtüyorlar, ayağa kalk diye nazik dayatmalara başvuruyorlar ama sen onlara bakma. En güçlü yanın sessizlikse, öylece oturmaksa, canın kalkıp gitmek isteyene kadar öylece otur. Bomboş bir eylem olsa da bekle. Kendini, kendi vaktini, kalbini bekle.