Biz kadınlar her şeyin en iyisini ve güzel bir hayatı hak ediyoruz. Özgürlüğünüzden vazgeçmeyin. Kadınlık mevsimsel değildir. Canınız ne istiyorsa alın, nereye gitmek istiyorsanız gidin.
Şişmiş gözleri, kızarmış elmacık kemikleri ile etrafa bakıyordu. Uyku sersemliğini üzerinden atamamıştı. Ilık sonbahar güneşi, evin içini ısıtıyordu. Acı bir kahveye ve güzel bir kahvaltıya ihtiyacı vardı.
Yataktan kalkıp yalın ayak yürüyerek radyoyu açtı. Hafif bir vals ritminde dönerken sonbaharın ne zaman geldiğini anlamadığını fark etti. Artık sıcak güneşin yerini yağmur ve rüzgar alacak, sarı yapraklar da rüzgarın dansına eşlik edecekti.
Mutfağa yöneldi. Dolaptan aldığı kahvaltılıkları masaya koyarken müziğe eşlik ediyordu. Kısa şorttan oluşan çiçeksi pijamaları, dağınık saçları, nereye uzanacağını şaşıran parmakları ile çok tatlı görünüyordu. Kendisini sıradan bir kadın olarak kabul etse de beyaz teni, ince bacakları ve badem gözleriyle etrafındakileri etkilerdi.
Kahve eşliğinde kahvaltısını yaptı. Sonra işe gitmek için fazla zamanı olmadığını fark edip hazırlanmaya başladı. Ne kadar havanın yağmurlu olduğunu bilse de kendini bir cekete kilitleyemezdi. Çünkü kadınlığın bir mevsimi yoktu. Puantiyeli çorapları, A kesim mini eteği ve omuz dekolteli bluzu ile siyah bir kombin oluşturdu. Bakır tonlarındaki makyajı ile aynada şuh bir kadın görünüyordu. Radyoyu kapattı. Saçlarını dalgalandırdı.
Son kez aynada kendine baktığında elbiseler için mevsimlere ihtiyacı olmadığını fark etti. Kendini mutlu hissettiği ve özgür olmanın verdiği dayanılmaz hava onu ele geçirmişti. Topuklu stilettoları giydikten sonra fayansta oluşan topuk sesi, ona daha da özgüven verdi. Bağımsız ve özgür…
Biz kadınlar her şeyin en iyisini ve güzel bir hayatı hak ediyoruz. Özgürlüğünüzden vazgeçmeyin. Canınız ne istiyorsa alın, nereye gitmek istiyorsanız gidin. Ve hayatı zekice yaşayın. Sevgilerle…