Varank, “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programını hayata geçirdik. Bu programla cari açık verdiğimiz ithal ürünleri yurt içinde üretebileceğiz” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ”Kritik teknoloji ürünlerinin, yerli imkanlarla üretilmesi için Ar-Ge’den yatırıma kadar uçtan uca bir destek mekanizması olan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programını hayata geçirdik. Bu programla cari açık verdiğimiz ithal ürünleri yurt içinde üretebileceğiz” dedi.
Bakan Varank, Türkiye Dördüncü Sanayi Devrimi Merkezi Açılış Töreni’ne video konferans yöntemiyle katıldı. Varank, bu yılın başında Dünya Ekonomik Forumu Davos Toplantısı’nda ‘Dördüncü Sanayi Devrimi Merkezleri Ağı’na katıldıklarını ilan ettiklerini söyledi. Varank, bugün de merkezin resmi açılışını yaptıklarını belirterek, “Ticaretten sanayiye, eğitimden sağlığa aslında her alanda teknolojik dönüşümü görüyoruz, yakinen yaşıyoruz. Küresel salgınla birlikte; dönüşüm süreçleri ciddi bir ivme kazandı. Daha önce işletmelerin önemli bir kısmı uzaktan çalışmaya karşı çıkarken, bugün uzaktan çalışma hayatımızın ana unsuru oldu.
Ticaretin artık önemli ölçüde dijital platformlara kaymaya başladığını görüyoruz. Öğrencilerimiz derslerine uzaktan bağlanıyor, tiyatrolar, konserler bile çevrimiçi gerçekleşiyor. Müteşebbisler, dijital ödeme, tele sağlık, robotik gibi anahtar teknoloji trendlerine odaklanıyor. Teknoloji sayesinde salgının yayılma hızı yavaşlarken, ekonomik hayatı ayakta tutacak yeni işler ortaya çıkıyor. İşte bu örnekler de gösteriyor ki dijital dönüşüm önünde durulamaz bir süreç. İçinde yaşadığımız bu süreç; elbette ülkelere pek çok risk ve fırsatı aynı anda getiriyor” dedi.
‘BU MERKEZ DÜNYADAKİ 9, AVRUPA’DAKİ 2 MERKEZDEN 1’İ’
Bakan Varank, ülkelerin bir yandan kendilerine uygun yol haritalarını belirlerken, diğer yandan iç dinamiklerine uygun yeni refleksler geliştirdiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Pek çok ülkenin salgınla birlikte gündemine aldığı; yerlilik, millilik, teknolojik dönüşüm kavramlarını, biz zaten 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizin merkezine koymuştuk. Sanayinin teknolojik dönüşümünü hızlandırmayı, çığır açıcı teknolojilerin üreticisi olmayı, milli gelirimizdeki Ar-Ge payını artırmayı, nitelikli insan gücümüze yatırım yapmayı, tüm dünyanın kullanacağı ‘Akıllı Türk’ ürünleri geliştiren unicornlar çıkarmayı ana hedefler olarak belirledik.
Her zaman söylüyoruz, Türkiye’nin potansiyeli gerçekten çok büyük. Genç bir nüfusumuz, güçlü bir sanayi altyapımız var. Adeta sıfırdan inşa ettiğimiz Ar-Ge ve girişimcilik ekosistemimiz her geçen gün daha da gelişiyor. Artık yüksek teknoloji ve ileri tasarım becerileri gerektiren işlere imza atabiliyoruz.
Türkiye’nin teknolojik dönüşümünü gerçekleştirecek, ülkemizi kritik teknolojilerin sadece pazarı değil üreticisi haline getirecek yol haritalarımız hazır. Dijital dönüşümün sağladığı rekabetçilik avantajından maksimum düzeyde faydalanabilmek için güçlü uluslararası iş birliklerine ihtiyaç olduğunu da biliyoruz. İşte Türkiye Dördüncü Sanayi Devrimi Merkezi bu noktada kilit bir rol oynayacak. Kurulan bu merkez dünyadaki 9; Avrupa’daki 2 merkezden bir tanesi. Burada, kamu, özel sektör, üniversite ve STK iş birliği ile başta sanayimiz olmak üzere dijital dönüşümü hızlandıracak politika çalışmaları ve projeler geliştireceğiz.”
‘TEKNOLOJİ ODAKLI SANAYİ HAMLESİ PROGRAMINI HAYATA GEÇİRDİK’
Bakan Varank, Türkiye olarak bu yeni dönemde planlanan tüm adımların ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ vizyonuyla atılacağını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sanayimizin teknolojik dönüşümüne hizmet edecek politikaları, destek ve teşvik mekanizmalarını bu vizyonla kurguluyoruz. Kritik teknoloji ürünlerinin, yerli imkânlarla üretilmesi için Ar-Ge’den yatırıma kadar uçtan uca bir destek mekanizması olan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programını hayata geçirdik. Bu programla cari açık verdiğimiz ithal ürünleri yurt içinde üretebileceğiz. Başkanlığını Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı Sanayileşme İcra Komitesi ile özellikle kamu alımları çıpasını kullanarak sanayimizin yerli üretim ve teknolojik yetkinliğini geliştirmek üzere kararlar alacağız.
Yapay zekaya yönelik çalışmaları bir çatı altında toplamak, bu çalışmaları doğru şekilde koordine etmek için için Yapay Zeka Enstitüsü’nü kurduk. Ağustos ayında, dünyanın en büyüğü olan MEXT Teknoloji Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdik. KOBİ’lerimize öğren dönüştür programlarıyla yalın üretimi ve dijitalleşmeyi öğrettiğimiz Model Fabrikalar kuruyoruz. KOSGEB KOBİ Gelişim Destek Programı ile dijital dönüşümünü gerçekleştirmek isteyen ve buna yönelik teknolojileri üreten KOBİ’lerimizi destekliyoruz. Tabi tüm bunları gerçekleştirebilmek için gereken en önemli husus insan kaynağı. Bunun için bir yandan mevcut iş gücümüzü geleceğin mesleklerine yönlendirecek projeler yaparken diğer yandan çocuk ve gençlerimizin teknolojik bilgi ve donanımına öncelik gösteriyoruz.”
‘YETKİN VE NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞINI ÜLKEMİZE KAZANDIRIYORUZ’
Bakan Varank, ayrıca 30 şehirde kurulan ‘Deneyap’ teknoloji atölyelerinde, çocuklara kapsamlı teknoloji eğitimleri verdiklerini de belirterek, “2023’e kadar buralardan 50 bin teknoloji yıldızı yetiştireceğiz. Yalnızca gençlerimizi geleceğe hazırlamakla kalmıyor; önde gelen teknolojilerde çok yetkin ve nitelikli insan kaynağını ülkemize kazandırıyoruz. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programıyla, ileri düzeyde bilimsel ve teknolojik çalışmalar yürüten deneyimli araştırmacıları yurt dışından ülkemize kazandırıyoruz. 2021 yılında açacağımız yeni çağrıyla en az 100 üst düzey araştırmacıyı daha Türkiye’ye getireceğiz. Yeni gelen araştırmacılarımız da Türkiye’nin fark yaratacağı kritik alanlardaki çalışmalarda yer alacak. Geliştirdiğimiz ar-ge ve yenilikçilik ekosistemi, niteliğini tahkim ettiğimiz insan kaynağımız, açılışını yaptığımız bu gibi merkezler sayesinde Türkiye hedeflerine artık çok daha yakın. Türkiye’yi 4’üncü Sanayi devriminin trendlerini belirleyen ülkelerden biri yapmakta kararlıyız” dedi.