Günümüz ilişkilerinin özetini oluşturan ghostlanmak veya ghosting; romantik bir ilişkide veya arkadaş ilişkilerinde, ilişki içinde olduğunuz kişinin bir anda ortadan kaybolmasını ifade etmektedir.
Genelde sosyal medya mecralarında, daha fazla görülmektedir. Biriyle tanışıyorsunuz, sohbet sarıyor ve konuşmaya devam ediyorsunuz. Sonra bir bakıyorsunuz karşıdaki eleman, buhar olup uçmuş.
Her şey yolunda giderken ve genelde bir tarafın bağlanmasını hissettirmesiyle işler rayından sapıyor. Ta ta tam! Ghostlandınız. Ne olduğuna anlam veremediğinizden de karşıyı arar ve mesaj atarsınız. Ama artık ulaşamazsanız. Bu sebeple siz, hayal kırıklığınızla hayır hayır güven kırıklığınızla ortada kalırsınız.
Ghostlanmanın normalleştirilmesi bana biraz garip geliyor. İnsan kalbine, aldatmadan sonra yapılmış en büyük ikinci saldırıdır zannımca. “Sorun bende mi? ” diye düşünürsünüz. Hayır, sorun açık açık hislerini ifade edemeyenlerde.
Hangi ilişki içinde olursanız olun, karşınızdaki kişiyle kafa yapınız uyuşmuyorsa veya kalbiniz atmıyorsa ortadan kaybolmak yerine konuşup anlatmak daha iyi ve daha az yaralıyıcı bir seçenek olur. Nil Karaibrahimgil şarkısında dediği gibi “modern zamanlarda aşk buharlaşıp uçmuş mudur? ” Belki de buharlaşma derecesini bile görmüyoruzdur, ne dersiniz?
Siz olun hoşlandım, etkilendim demeyin kimselere kanıp meyil etmeyin yoksa göreceğiniz tek yüz ghostlanmanın getirdiği engel yüzü olur.
Kalbimizin kaynama ısısına dikkat edelim sevgili okurlarım. Ani bir fokurdamanın verdiği coşkuyla donma yapma riskini de gözden kaçırmayalım. Boşuna kendimizi üşütmeyelim. Hepimiz çok özeliz, çok değerliyiz. Bunu sakın unutmayalım.
Hepiniz sevgiyle kalın.