Kime, nasılsın diye sorsanız, yorgunum der, yorgun. Yumuşak kalpli olmak, affedici olmak, konuşacak çok şeyin varken susmak çok yorar. Birilerini incittiğinizi düşünüp, hayatı kendinize zindan edecek kadar hassas kalpli olmak fazlaca yorar.
Üstüne bide güçlü görünmeye çalışmak var. Güçlü olmak değil, mutlu olmak olmalı esas olan. Tüm kırgınlıkları, üzüntüleri, bir “yorgunum”a sığdırmak, bu devrin insanlarının sığındığı bir cümle olarak tarihe geçer gibi.
Kimsenin kimseyi dinlemediği, anlamadığı yada anlamak istemediği bu zamanda, yorgunum diyerek susmaktan başka bir çıkış yolu varmı ki? Bir şeylere direniyorsak, ya umudumuzdan, ya inadımızdan.