Koku Kültürü ve Turizm Derneği Başkan Yardımcısı ve Koku Akademisi’nin kurucusu Bihter Türkan Ergül, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda ziyaretçiyi Isparta’ya getirerek gülün serüvenini gül bahçelerinde anlatıyor.
Isparta’da kozmetik sektörünün hammaddesi olarak kabul edilen güller çiçeklerini açmaya başladı. Endüstriyel bir bitki olmasının yanı sıra tasavvufi özellikleri ve estetik görünümü ile de dikkat çeken gül bahçeleri alternatif turizm sektöründe de adından söz ettiriyor. Koku Kültürü ve Turizm Derneği Başkanı, aynı zamanda 37 yıldır koku uzmanı olarak çalışan Koku Akademisi’nin kurucusu Bihter Türkan Ergül, yurt içi ve yurt dışından kokuya ilgi duyan çok sayıda ziyaretçiyi Isparta’ya getirerek gülün serüvenini gül bahçelerinde anlatıyor.
‘HAKİKATEN GÜL, KOKULARIN EFENDİSİDİR’
Keçiborlu ilçesi Ardıçlı köyünde beraberindeki ziyaretçilerle sezonun ilk gülünü hasat eden Bihter Türkan Ergül, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklamalarda bulundu. Koku uzmanı olarak yıllardır araştırmalar yaptığını ve kokuların efendisinin gül olduğunu kaydeden Ergül, şunları söyledi:
“Fransa Paris’te der ki ‘Kokuların efendisi Türkiye Isparta gülü’. Hakikaten gül, kokuların efendisidir. Tarih boyunca hiçbir çiçeğe, ağaca, yaprağa başka hiçbir bitkiye verilmemiş bir ihtişam bahşedilir güle. Gül bir tutkudur. ‘Gülün huzurunda olmak’ diye bir terim vardır tasavvufta bunun da tek adresi Türkiye Isparta’dır. Isparta’nın Ardıçlı köyündeyiz ve burada bir eğitim veriyoruz.
Koku uzmanlığının konu başlıkları arasında gülün toplanma ritüelleri, gülün yağ kalitesi, aroma terapideki yeri, kozmetikteki yeri ve şifadaki yerini sağlıktaki yerini konuşuyoruz. 2 gün boyunca 3 uzman hocamızla birlikte ziraattan tarımdan şişelemeye kadar geçen gül yolculuğundan bahsediyoruz. Dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerimiz var. Kimi kendi markalarını kimi kendi ticaretini yapıyor kimi de eğitimini alıyor kimileri ise tamamıyla şifa bulmak için bu tarlalara geliyor.”
ISPARTA GÜLÜ DÜNYA GENELİNDE NEREDE?
Isparta’nın gül kalitesi, gülyağı ve gülsuyu kalitesinin coğrafi koşulları ile alakalı olduğuna işaret eden Bihter Türkan Ergül, “Elbet Bulgaristan’da, Fas’ta, Kazakistan’da güller var ama hiçbiri Isparta gülünün kalitesinde değil. Neden? Buranın bir coğrafi koşulları var. Dağlık alan olması, toprak kalitesi, havası, suyu ile tamamen doğru orantılı. Gerçekten de yüzde 70- 73 olarak Türkiye’den çıkan gülyağı, gülsuyu dünya ekonomisinde ciddi bir yer ediniyor. Bununla beraber burada sadece gıda, şifa değil kozmetikten tutun da gülün sanattaki yerine kadar her yerde mevcut” dedi.
‘1,5 MİLYON GÜL ÇİÇEĞNDEN 1 KİLOGRAM YAĞ’
Gülyağının elde edilmesinden, bunun zor ve meşakkatli bir iş olduğundan söz eden Ergül, sözlerine şöyle devam etti:
“1,5 milyon gül çiçeğinden 1 kilo yağ elde edilir. 1 kilo gülyağı için 4 ton gül yaprağına ihtiyacınız var. 1 gram gülyağında 20 damla vardır. Bu 1 gram gülyağı için ellerinize 3 saat boyunca dikenler bata bata toplarsınız. Biz de bu yolculuğu öğrencilerimize ve dünyanın dört bir yanından gelen kişilere burada anlatıyoruz. Amacımız eski geleneksel usullerle gülün tamamıyla doğallığını bozmadan tarım ilacı olmadan organik gülü yaşatabilmek için yapmış olduğumuz bu faaliyeti çoğaltabilmek dünya platformunda mümkünse yüzde 90, yüzde 100 olan gül ekonomisine sahip olabilmek.”
‘GÜLYAĞI ve SUYU MUCİZELERLE DOLUDUR’
Doğal Terapi Uzmanı İpek Çaldemir Çalışkan ise gülyağı ve suyunun aroma terapide çok önemli bir işlevinin bulunduğunu belirterek, “Gülyağı ve gülsuyu mucizelerle doludur. Kalp ritmini düzenler, bağımlılığı olanlar için yatıştırıcı bir özelliği vardır. Vücudumuzun herhangi bir yerinde kaşıntı bile olsa gülsuyu sıktığımız an o kaşıntıyı giderir. Biz genellikle aroma terapide gülün etkilerini yakından görüyoruz. İnanılmaz bir toksin çekicidir ve detoks özellikleri vardır. Cilt için çok iyi gelir muazzam bir şeydir. Zaten başta kokusu ile sizi şifalandırmaya başlar. Saymakla bitiremeyiz özelliklerini çok değerli bir yağ ve suyu vardır” diye konuştu.
ALMANYA’DAN GÜL BAHÇELERİNE
Almanya’da Koku Akademisi’nin seminerine katılan ve Bihter Türkan Ergül ile tanıştıktan sonra gül sezonunda Isparta’ya gelmeye karar verdiklerini belirten Banu Sarı, Neşe Şentürk, Tülay Çağal ve Nurten Eren de “Aylardır buraya gelmenin hayalini yaşıyorduk. Burada olmak çok güzel bir duygu. Herkesin mutlaka Isparta’ya gül bahçelerine bu mevsimde gelmesini tavsiye ediyoruz” çağrısında bulundu.
DUALARLA İMBİĞE KONULDU
Bahçeden toplanan gül çiçekleri daha sonra ziyaretçilerin nezaretinde gülyağı çıkarılmak üzere bakır imbiğe dökülerek yağ çıkarılması uygulama ile gösterildi. Koku uzmanı Bihter Türkan Ergül uygulama öncesi katılımcılara bilgi verdi. Gül bahçelerinde topladıkları gülleri bakır imbiğe döken ziyaretçiler Osmanlı geleneklerine uygun olarak dua etti, dilek tuttu. ‘Geleceğiniz kadar parlak, gökyüzü kadar sonsuz olsun, eski gitsin yeni gelsin’ temennileri ile zemzem suyu da konulan imbiğe gül çiçekleri atıldı. Ardından yine geleneklere uygun olarak imbiğin ucuna konulan damacanaya tülbent bağlanırken dua edilerek genç kızlara dilekte bulundurularak seans tamamlandı.