Kimi şehirden kimi yürekten kimi yaşamdan…Her canlı hayatının belirli bir zaman diliminde göçlere yolculuk eder.
Toplumsal olarak göç kelimesini duyduğumuzda aklımıza ilk gelen düşünce; ekonomik ve toplumsal sebeplerden dolayı bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine taşınma şekli olarak gelir. Aslında geniş açıdan bakıldığında göç kavramı büyük bir yelpazede karşılar bizleri. İç göçü, beyin göçü, kültür göçü, ruh göçü…
İnsan yaşamındaki her değişim bir göçtür. Her göç yeni bir başlangıcı doğurur. İlk göçümüz anne karnından dış dünyaya geçişimizle başlar. Yaşam boyu farklı zaman dilimlerinde bu süreç devam eder gider.
Evrende yaşayan tüm canlılar içinde geçerlidir bu döngü. Hayvanlarda çeşitli sebeplerden bulundukları ortamdan başka ortamlara göç yaparlar. Özellikle sistemli olarak göçen leylekler, kırlangıçlar ve kelaynak gibi kuşlar senenin belli aylarında mevsim şartları sebebiyle, soğuk yerlerden sıcak yerlere başka bir baharın dallarına konmak için göç ederler. Aynı insanoğlu yüreği misali soğuk bir gönülden sıcak bir gönüle göç etmek gibi. Yürekten yüreğin, elden elin çekildiği an başlar gönül göçü, insan ruhuna en derinde izler bırakarak. Her yaşanmışlık son bulurken, katar katar göçler geçerken içimizden her ayrılık hüznü de getirir beraberinde. Arkanı dönüp bir bakarsın yaşadığın o güzel şehir sevdiğin o yürek gurbet olmuş yabancı olmuş sana.
Elimizde, gönlümüzde tutmayı başaramadığımız her şey bizi terk eder. Vedalara, ayrılıklara, özleme, hasrete dönüşen yollara göç verir yaşanmışlıklar.
Beyinsel ve ruhsal olarak anlaşılmadığımız her yer farklı bir yere yönlenmemize yol almamıza sebep olur. Beyin ve beden ait olmadığı her şeyi terk eder. Bedenimiz, beynimiz, yüreğimiz, sürekli bir değişim ve analiz içerisindedir. Değişime uğrayan her duygu geride kalarak yeni bir başlangıca göç verir. Ta ki en son göçümüz olan bu dünyadan ebedi yolculuğa uğurlanana kadar.
Zorunlu veya zorunsuz yaşadığımız her göçün bir hikâyesi vardır. Hayattaki hiçbir değişim sebepsiz ve nedensiz değildir. Beden belirli bir zaman çerçevesinde bu dünyaya konuyor ve göçüyor. Önemli olan bu süre zarfında kazandıklarımızın kaybettiklerimize değmesi dileğiyle.
Sonbaharda yapraklar dallarına
Bir mülteci vatanına
Gönül; kıymet bilmeyen sevdasına
Kırlangıçlar başka bahara
Anlaşılamayan her duygu ve düşünce
Çevirirken rotasını başka limana
Ne fark eder ki?
Senden beden ondan
Velhasıl göçler akıp gider yaşamdan.
Hayata dair tekrar görüşmek üzere…