Fakirlikte gençlik mi, yaşlılıkta zenginlik mi? Yoksa gençlikte zenginlik mi, yaşlılıkta fakirlik mi? Sizin tercihiniz hangisi?
Masal kahramanı gibisin, gençsin ve güzelsin. Günlerin kısa, yılların uzun. Aileniz kral ve kraliçe..
Yıllarca finanse edilmek, banka hesabınızda paraların olması.. Barınma, yeme, içme derdi yok ve sınırsız alışveriş.. Şuana kadar raporlar çok iyi işliyor.
Gelsin paralar gitsin paralar..
Çocukluk, gençlik, ihtiyarlık bir bakmışsın hayat geçmiş, peki bu geçen hayatı zengin yaşamayalım mı? Yoksa fakirlik içinde mi yaşamak istersiniz! Tercihin yaşlılıkta zenginlikse yaşamak en büyük heves, günlerin uzun yılların kısa.
Arkadaşlar, arabalar, eğlence, para, birinci sınıf yaşam bu olsa gerek. Ama giderek yaşlanıyorsunuz. Raporlar çizgi halinde gelmeye başlıyor. Eliniz titrerken cebinizdeki paralar da suyunu çekmiş ve geriye kalan iki kol iki bacak belki de bir baston size eşlik eder.
Sizin için bütün gün teori üretemem elbette ama gençken zenginlik malesef ki hikayelerle, masallarla olmuyor. Milli Piyango’dan para çıkmadıysa, miras bırakan Mısırlı bir halanız yoksa, ailenizden kalan şahsi Uşaklı köşkü saymıyorum bile bu durumda size geçmiş olsun.
Yaşlı olarak psikolojik, sosyal, ekonomik ve fiziksel ihtiyaçlarınızı karşılayamayacak halde olduğunuz için; Gençken, büyüyüp, gelişip, okuyup, çalışacaksınız. Para biriktirip ancak yaşlılığınızda lüks bir hayat yaşayabilir ve onurlu yaşlılardan biri olabilirsiniz.
Kısacası demem o ki elverişsiz toplumsal koşullar sizi kötü yaşam koşullarına iter ve yaşlı halde sürünürsünüz. Kendini ya dilenirken yada terkedilmiş huzur evlerinde bulmak istemiyorsan sana tek öğüdüm gençken çalış çalış çalış.