”Ey Konstantiniye! Ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım.” Bu sözleri unutmayın!
Osmanlı devletinin kuruluş yılları oldukça zor geçmiş. Her padişah dönemi genişlemeyle devam etmiştir. Yıldırım Beyazıt döneminde kısa sarsıntı yaşayan devlet tekrar toparlanmıştır. İstanbul tüm padişahların rüyasıydı. 2. Mehmet bu rüyayı gerçekleştirdi ve Fatih unvanını aldı bir çağ kapatıp bir çağ başlatan Fatih kişilik olarak ender özelliklere sahipti. Genç yaşına rağmen çok olgundu. Cesur hırslı bilgili ve kültürlüydü. Birçok dil bilen Fatih aynı zamanda iyi bir edebiyatçıydı. Naif sanata düşkün biriydi. Her insanın vasıfları vardır. Kimi insanlar doğuştan mükemmel olup üstün lütuflarla donatılmışlardır. Fatih böyle biriydi. 19 yaşında genç bir yönetici bir sultan surları aşan tarihe adını yazdıran bir kimlik .
Bu hafta sonu bir İstanbul gezisi yaptım kültür amaçlı bir gezi yaşadığım toprakları tanımak anlamak için soylarımız ne zor dönemlerden geçmişler ne badireler atlatmışlar. Gelecek nesillere bunları öğretmeliyiz. Kronik bir tarih öğretmek sıradanlıktır. Okullarda anlatılan tarihte nokta atışlar yapılmalıdır. Fatihe hayrandım kabrine girdiğimde onu hayal ettim duamı okudum. İyi ki doğdun bu toprakları fetih ettin ruhun şad olsun dedim.
19 yaşındaki bir gencin, üstelik devlet yönetiminde etrafında yer alan Çandarlı gibi oldukça tecrübeli ve etkili olan kimselerin muhalefetine rağmen, kendisinden önce birçok ünlü ve güçlü kişiliklerin yapamadığını yapması, inanılması oldukça güç olan bir işi başarması, Fatih’in kişiliğini ortaya koyuyor
Son derece iyi eğitim almış, parlak zekâya sahip, aşırı kararlı, düşüncesinden asla vazgeçmeyen, gerektiğinde sert kararlar alabilen, kimseden çekinmeyen, büyük hayalleri olan Fatih Sultan Mehmet’in Kişiliği, nadiren gülen, projelerini yerine getirme konusunda oldukça inatçı, atılgan ve cüretkardır.
Çok tedbirli ve temkinli davranır. Bir savaştan önce bütün detayları inceler, ona göre karar verirdi. Düşmanlarını zekâsıyla kolayca yanıltırdı. Birçok savaşta düşmanlarına başka yerlerle savaşacakmış gibi intibaını uyandırıp onları hazırlıksız yakalamıştır. Bu bilgiler bir çok kitapta mevcut dünyaya Fatihler her zaman gelmez gelip geçenlerin kıymetini bilmek gerekir. ‘’Ey Konstantiniye! Ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım.’’ Bu sözü unutmayalım..