25 Ekim 2023 tarihinde Zeren Ertaş, Aydın’da KYK’ye bağlı bir yurtta asansör kazasında (!) vefat etti.
Olayın akabinde yapılan açıklamalar asansörün neden bakımının yapılmadığını, asansörün bakımı yapılmadıysa neden mühürlenmediği veya kimin sorumlu olduğu hakkında değil de öğrencinin nasıl panik yaptığı, asansörün kaç kişilik olduğu hakkındaydı. Elbette eminim ki yere çakılacağı düşünülen, defalarca arızalanan bir asansör düşerken açıklama sahipleri hayal ettikleri soğukkanlılıkla panik yapmazlar(!)
Her 19 Mayıs sosyal medyada gençler bizim geleceğimizdir başlıklı yazılar paylaşırlar, ancak devlet yurtlarında yemeklerden zehirlenen gençlere gözlerini kapatmasını iyi bilirler. Beyin göçünden şikayet ederler ama engellemek için bir girişimlerini bulamazsınız. “Genç sonuçta, çalışsın bir yandan eli ekmek tutsun değil mi? İnsanca yaşamak da ne haddine? İlk önce o telefonu çıkartıp göstersin. Ölen kız kardeşleri için protesto yaparken yedikleri tomalarla temiz su ihtiyaçlarını da karşılayabilirler hatta. Bir de intihar ediyorlarmış, nankör bu gençler nankör. Daha ne bekliyorlar(!)”
Her 23 Nisan koltuk devir töreni yapılır. Yine tüm samimiyetiyle sosyal medya kullanan her Türk vatandaşı paylaşımlarını güzelce yapar. Ancak konu çocuk istismarına gelince “Bir kereden bir şey olmaz.” kimsenin gıkı çıkmaz. Her faciadan sonra asla unutmayacağız deriz ama birkaç güne kalmadan gündemimiz değişir. Ateş düştüğü yeri yakar. Biz yine unuturuz, üstüne yenileri eklenip durur. Tarih öyle bir tekerrür eder ki alışkanlık olur. Ben bu döngüden, böylesi bir ikiyüzlülükten çok sıkıldım ve yoruldum. Ben, kız kardeşinin başına gelene kadar ses çıkarmama anlayışından çok sıkıldım.