Euro bölgesi ile ilgili yıllardır tartışılan bir konu var: Bütün Euro bölgesinin ortak bir para birimini kullanıp ortak bir para politikası kullanması doğru mu? Çünkü Euro bölgesindeki ülkelerin ekonomik yapısı ve ihtiyaçları birbirinden farklı.
Örneğin Almanya için uygulanan faiz yüksek olurken Yunanistan için bu düşük kalabiliyor veya avronun değerlenmesi ekonomisi dış ticarete daha dayalı üye ülkeler için daha olumsuz olurken ithalat yapanlar için avantaj yaratabiliyor. Peki bunun Osmanlı İmparatorluğu ile ilgisi ne?
Çok basit: Osmanlı İmparatorluğu da Euro bölgesi gibi geniş bir coğrafyaya yayılmıştı. Balkanlarda dolaşıma sokulan akçe ile Mısırda dolaşıma sokulan akçenin aynı olması demek bu bölgelerde uyuşmazlık olması demekti. Çünkü bu bölgelerin hepsinin farklı enflasyon oranları, farklı ekonomik yapıları ve ticaret ilişkileri vardı. Bunu gören Osmanlı Devleti tüm imparatorluk için tek tip altın sikke bastırırken, gümüş sikkeler için farklı para bölgeleri oluşturdu (Pamuk 56). Altın sikkeyi piyasanın içindeki büyük oyuncular kullanırken gümüş para genelde hanehalkı ve tüccarlar tarafından kullanılıyordu. Bu sayede Bulgaristan’daki vatandaş ile Cezayir’deki vatandaş aynı parayı kullanmıyordu. Bu şekilde de Euro bölgesinin şu anda yaşadığı sorunlardan kaçınabiliyordu.
Elbette, şu anda Euro bölgesinin ekonomik yapısı Osmanlı’nın ekonomik yapısından çok farklı ancak bir çıkarım yapmak açısından yine de Osmanlı İmparatorluğundaki para politikasının incelenmesi son derece kıymetlidir (Bir ara Osmanlı Devletinde uygulanan faiz politikasını/ tahvil faizlerini de incelemeye alıp Osmanlı İmparatorluğunun “naslara” ne kadar uyup uymadığını da anlatırım.)
Yazımı bitirirken yazıda makalelerinden yararlandığım Şevket Pamuk’u da anmadan geçmek istemem, kendisi Türkiye’nin en önde gelen iktisat tarihçilerindendir. Eğer iktisat tarihi üzerine bir çalışma yapacaksanız (özellikle Osmanlı iktisadı) eserlerini okumanızı öneririm.
Kaynakça:
Pamuk, Şevket. Osmanlı ekonomisi ve Kurumları- Seçme Eserler I. İstanbul: İş Kültür Yayınları, 2007.