Eskileri günümüze enjekte etmek lazım. Özellikle şarkıların anlamlarını ve sanatçıların saygısını, Eski Türk Müziği ve öze dönüş.
Gökyüzü delinmiş yağmur yağıyor. Sanki şu halime ağlıyor gibi… Emel Sayın
Eski sanatçılar, şarkıların anlamları, sanatçıların saygısı, melodinin ferahlığı… Eskileri günümüze enjekte etmek lazım. Özellikle şarkıların anlamlarını ve sanatçıların saygısını.
Eski kıyafetler – Vintage – adı altında modaya dönüştürüldü. Eski şarkılar – Nostalji – çatısı altında gündeme getirildi. Ama iş türetmeye gelince , maddiyat devreye giriyor ve şu diyalog ortaya çıkıyor;
- Bu tutmaz abi boşa para.
- E ne yapalım ?
- Tutmasını istiyorsan Rap yap.
- Benim sesim ona uymaz ki.
- Boş ver abi bilgisayardan hallederiz. Artık her şey sanal !
Rap gençlere daha çok hitap ediyor. O yüzden geneli hareketli. Eski şarkılara nazaran daha çok argo, daha az saygı içeriyor. Genelleme yapmak yanlış olur ama dinlendiği vakit bu açık ortaya çıkıyor. Bence eski müzik seviyesine geri çıkmak gerek. Amerikan sempatizanlığını da minimuma indirmeliyiz. Özümüze dönmek için müziğimize ulaşmamız lazım. Başka milletlerle dil alışverişi yapmalı, eskiyi güncellemeliyiz. İnşallah yakın zamanda başarabiliriz.
Yazımı Zeki Müren parçasından bir kuple ile bitirmek istiyorum.
Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar
Yeryüzünde sizin kadar yalnızım
Bir haykırsam belki duyulur sesim
Ben yalnızım ben yalnızım yalnızım
Kaderim bu böyle yazılmış yazım
Hiç kimsenin aşkında yoktur gözüm
Bir yalnızlık şarkısı çalar sazım
Ben yalnızım ben yalnızım yalnızım