Çağımızın, sözde herkes tarafından bilinen ancak tam tersi olarak çok az kişinin bildiği hastalıktır Epilepsi (Sara). Epilepsi hastalarının toplumdaki yeri…
- Soğan koklatmalar…
- Ağza kaşık sokmalar…
- Nöbet geçiren kişinin yüzüne su, kolonya dökmeler…
- Efenim ne söyleyeyim?
Nöbet geçiren kişinin yüzüne vurmalar, zaten kasılmış kişinin ellerini açmaya çalışmalar vs.
Müdahale anında bile bilgisizlikten ötürü hasta zor durumda bırakırlarken, günlük yaşamda da hastalar zor durumda kalabiliyor. Örneğin;
Epilepsi hastası olan kişinin zekasının geri olduğunun düşünülmesi,
Epilepsi hastalarının, iş verenlerin sorumluluk almak istemediğinden iş verenler tarafından işe kabul edilmemesi, halbuki tam aksine birçok yazarın, bilim insanın ve hatta nörolog olan bir doktorun bile epilepsi hastası olduğunu bilmeden bu kanıya varılması ve hastaları böylesine zor durumlarda bırakmaları çok yanlış.
Epilepsi hastaları bu tarz zor durumları hak ediyorlar mı sizce? Çözümü olamaz mı? Tabii ki olabilir.
Bu hastalık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın ve insanlar bu hastalık sebebi ile daha doğrusu diğer insanların bu hastalığa verecekleri tepkilerden korktukları, utandıkları için hayatlarını ihmal etmekteler. Örnek vermek gerekirse, ortaokul- lise ya da üniversite çağındaki birçok öğrenci sanki epilepsi nöbeti utanç verici bir durummuş gibi arkadaşlarının, hocalarının vereceği tepkilerden, edecekleri yanlış müdahaleden korktukları için okul hayatını devam ettirememekte. Peki ne yapmak lazım?
Genç neslimizi temsil edecek çocuklarımıza okullarda bu hastalık hakkında uygun derslerde detaylı bilgiler verilebilir. İlerleyen süreçlerde, bu hastalığın psikolojik sebeplerden kaynaklandığı ve bir epilepsi hastasına nasıl yaklaşımlar gösterilmesi gerektiği anlatılabilir. Uzman doktorlar ile düzenlenecek seminerlerde bu anlatımlar pekiştirilebilir.
“Bunlar zaten yapılmakta.” Diyecek birçok insan ancak hayır. Okullarda, sağlık ile ilgili derslerde bu hastalık anlatılıyor ancak kısa anlatımlar yapılmakta. Bu anlatımlar genişletilmeli. Hastalığın kaynağı, nöbet çeşitleri, psikolojik etkileri vs. kapsamlı bir şekilde ele alınmalı. Zira genç, ilerleyen süreçlerde bir epilepsi hastası ile karşılaştığında ya hastayı numara yapmakla suçlayabilir ya da hastanın sorumluluğunu almak istemediğinden ondan korkabilir, uzaklaşabilir.
Yerel yönetimler de, halkı bilinçlendirmek adına çalışmalar yapabilir. Bu çalışmalar broşür, afiş şeklinde değil mevcut epilepsi derneği ve uzman hekimlerle fikir alışverişi yapılarak yapılmalıdır. Kabul etmekte fayda var ki herkesi duyarlı kılamayacaklar ancak konu ile ilgilenen kesimin mutlaka duyarlılığını kazanacaklar ve geniş çevrelere ulaşacaklardır.
Peki neden insanlarımızın duyarlı olmasını ve geniş çevrelere bu konunun yayılmasını istiyorum?
- Bir epilepsi hastasının okulda yaşadığı zorlukları gördüm.
- Bir epilepsi hastasının işyerinde yaşadığı zorluğu gördüm.
- Bir epilepsi hastasının psikolojisini gördüm.
- Ve en önemlisi aynaya her baktığımda bir epilepsi hastası gördüm. Saygılar..