İnsan hiçbir zaman tam anlamıyla tamam olamaz. Ne kadar çabalarsak çabalayalım o boşluk asla dolmayacak.
Bitmeyen isteklerimiz mi yoksa tamam olma ihtiyacımız mıdır bizi bu mücadeleye iten bilemiyorum. Bildiğim bir şey varsa o da bu ‘tamam olma arzusu’nun asla tamamlanmayacağıdır. Şükrü Erbaş’ın “İnsan Bir Eksik Sözdür” adlı kitabında bir cümle her şeyi özetliyor aslında.
İnsan bir eksik sözdür: kelimelerin anlatmaya yetmediği, her cümleyi tamamlayan noktanın bu kez işlevsiz kaldığı… Hayata karşı beklentilerimiz, dünya görüşümüz, isteklerimiz… Bütün bunlar insanın içindeki o koca boşluğu doldurma çabasından kaynaklanır. İnsan asla tamam olamayacağını bilse de bu arayışı hayatı boyunca devam eder. Çünkü hayat bir arayıştan ibarettir. Bazen neyi aradığımızı bilemeden… Her anlamda eksik olan bu insan çoğu zaman bu arayışın içinde kaybolur.
Nedir bu tamam olmak? İyi bir iş/kariyer sahibi olmak, hayatının geri kalanını paylaşabileceği ruh eşini bulmak, güçlü bir aile/dostluk ilişkisine sahip olmak… Bütün bunlar göreceli olsa da bence tamam olmak insanın içindeki boşluğu doldurabilmesidir. Asıl eksiklik insanın kendi içindedir. Tıpkı mutluluğun kendi içinde olduğu gibi.
Tüm bu yazılanları özetleyen şu şarkı sözleriyle tamamlamak istiyorum:
“Eksik bir şey mi var hayatımda?
Gözlerim neden sık sık dalıyor?
Eksik bir şey mi var hayatımda?
Gökyüzü bazen ciğerime doluyor.”
Hayatımızdaki eksik puzzle parçalarını tamamlayabilmek temennisiyle… Sevgiyle.