Günümüzde ev sahibi olmak özellikle kesemize göre satın almak bi kenarda kalsın kiralamak bile çok zor hale geldi. 1+1’leri geçtik stüdyo daireleri kiralamak oldukça vahim durumda. İmkansız bile diyebiliriz. Hederi etmeyen evlere inanılmaz kira isteyen ev sahipleri de cabası.
Ev sahibi olmak herkesin hayali. Kimi insanlar kirada otururken kimisi de kira yerine krediye başvurup her ay kira ödeyeceği evin kredisini ödemekle yetiniyor. Yeter ki tek göz odası olsun.
Efsaneye göre;
Ev sahibi olmak isteyen kişi 40 kapı dolaşarak para toplamalı ve toplanan para ile anahtar şeklinde altın kolye satın almalıdır. Eğer bu kolyeyi alıp boynuna takarsa ev sahibi olacaktır.
Ev sahibi olmanın her zaman hayal olduğunu düşünen; yıllardır tek duası ev olan, türbelere gidip tek adağı ev olan, her ellerini Allah’a açışında tek dileği ev olan bu kadın efsaneyi duyar ve mutlaka bende o kolyeden almalıyım bende ev sahibi olmalıyım der.
40 evi dolaşıp ve her kişiden gönlünden ne koparsa demek bir nevi dilenmek. İnsanların tepkisi, utanması da cabası. Bir süre düşündükten sonra kadın tüm cesaretini toplar ve yanına kız çocuğunu alarak 40 kapı dolaşmaya karar verir.
Tek tek kapıları çalar ve dileğinden bahseder. Kimisi yargılar, kimisi tuhaf karşılar, kimisi kovar, kimisi 1 TL. verirken kimisi de 5 TL verir. 40 kapıdan sonra tüm paraları toplar ve bir kuyumcuya gider. Kilit + anahtarı olan altın bir kolye satın alır ve boynuna takar.
Peki kadının evi olmuş mudur? Merak ediyor musunuz?
1.si oturduğu ev eşinin evi ve zaten kira vermiyordur.
2.si kocası öldükten sonra kadın evin üstüne 1 kat daha ev çıkar.
3.sü bir müddet sonra kadın kocasını kaybeder ve evi devlet tarafından kentsel dönüşüm nedeni ile yıkılır ve parasıyla başka bir semtte apartman dairesi + yazlık alır.
Kolyenin kerameti mi yoksa ettiği dualar mı kabul oldu bilemeyiz. Sizde şimdi efsaneyi benden duydunuz, peki 40 kapı dolaşma vaktiniz gelmedi mi? Hala ne duruyorsunuz?