İnsan geçmişten beri düşünceyle var olmuştur. Düşünmek yalnızca insana özgü bir davranıştır. Fakat bir insanı diğerlerinden ayıran şey düşünmek değil farklı düşünmektir.
Düşünce tarzımız sadece bizim karakterimizi, yansıtmakta kalmaz aynı zamanda hayatımızı önemli, ölçüde etkiler ve şekillendirir. Bir olayda olumlu düşünmek yani “bardağa dolu tarafından bakmak” her zaman iyi bir şey olarak görülür. Fakat aslında her durumda iyi düşünüp olumlu bakmak, insanın kendisini gerçek dünyadan soyutlayıp, toz pembe ve sahte bir dünyaya iter. Tabi bu durum yalnızca olumlu bakmayı abartmak ile ilgilidir, bazen dozunu kaçırmadan olaylar ve durumlar hakkında olumlu düşünmek insan psikolojisi için oldukça iyidir.
Karamsar düşünmek ve gerçekçi düşünmek arasında çok ince bir çizgi vardır. Karamsar düşünen biri için hayat daima çok zordur. Kendisi zorlaştırır çünkü, fakat öte yandan gerçekçi bir insan hayatı bütüncül olarak ele alır ve her durumu mantıklı düşünüp tartar ve yorumlar. Gerçekçilikte aşırıya kaçmak karamsarlığa yol açar ve bu da o ince çizgiyi aşmak anlamına gelir. Yani çizgiyi aşmadığınız sürece hayat her zaman daha kolaydır.