BM’nin yaptığı araştırmalara göre dünya nüfusu 1987 yılında 5 milyarı geçti. Ortalama olarak 5 milyar diyelim.
Bugün 2021 yılında ise 7.9 milyar olan insan nüfusu 34 yılda ortalama %60 artış göstermiştir. Elbette biz kabataslak bu durumu düşünüyoruz, bunun detayına inmek haftalar hatta ayları alması gerekir. Mesela ülke olarak ölüm sayısı, doğan sayısı ölen sayısı, tehlikeli meslekte çalışan sayısı, trafik kazasında ölen sayısı, genetik ölüm yaşına varana değin birçok detay var.
Lakin bu hesaplamalar yerine biz en basit hesaplama ile 34 yılda dünyanın %60 nüfus artışını görüyoruz. Bu demek oluyor ki bundan 34 sene sonra Yani 2055 yılında nüfus ortama 12,5 milyar olacak. Veriler ve hesaplamalara bakacak olursak böyle giderse olacak olan netice budur. Bu benim söylemem ile olmuyor tabi ki, ben sadece geçmişte ki verilere bakarak mantık ve tahmin yürütüyorum. Benim söylemim böyle iken bir bakıyorum ki ne göreyim.
BM diyor 2100 yılında dünya nüfusu ortalana 10.9 milyar. Hadi buyur buradan yak. Yahu senin hesaplarının üzerinden hesaplama yapınca, dünya nüfusu da artınca bu verilere göre 12,5 milyar olmuyor mu? Sen 2 milyara yakın adamı ne ara hukuk pokus yapıp kaybettin diyecekken, beyin doyor ki, dur bakalım, dur dur. 2100-2021=79 bunun içinde ikiden fazla 34 yıl var. Tekrar hesapla bakalım. Hesap kitap yaparsan 2020 de böyle giderse dünya nüfusu 20 milyarı geçiyor. E peki BM ne diyor 10 milyar.
Şimdi bu BM de görev yapan kültür ve zeka seviyesi hattrick yapmış bu insanlar benim gibi yarım yamalak bir eğitimle oralara gelmediler ve matematikleri benden çok çok iyi olduğuna eminim. Bu sefer geriye 2. İhtimal kalıyor. Dünya nüfusunu hastalık, savaşlar vs gibi durumlarla idare eden güç BM’nin olduğu. Ve yahut bunları sağlam bir yerlerden haber alarak söylediği yönünde. BM dünyanın daha yaşanabilir olası ve artan nüfusu dengelemek istediğini ve bunu insanın kendi iradesine bırakmak yerine kendisi idare etmek mecburiyetinde olduğunu düşünerek bu verileri ortaya koymuş olabilir.
Lakin bizim inanışımıza göre, bunları biz değil bizi yaratan güç organize ediyor. Doğal felaketler hastalıklar vs ile geçmişte nasıl dengeyi sağladıysa bundan sonra da yapabilecek güce sahip olduğunda tüm İslam alemi olarak hem fikiriz. İnsanoğlunun bu şekilde, kendi kendine dünyanın dengesini sağlamak için verdiği uğraş sonucunda, bir felakete doğru hatta insan kendi kıyametine doğru tüm hızla gitmeye devam ediyorken. Endişe insanın kıyametini hazırlanmasına neden oluyor. Yani insanoğlu dünyaya denge getirmek isterken, dünyanın dengesini bozup kıyametini kendi hazırlıyor.