Haberton’da bu haftaki röportaj konuğumuz değerli tiyatro oyuncusu ve yönetmen Doğacan Taşpınar. Kendisine tiyatroya ve kariyerine dair sorularımız oldu bakalım nasıl yanıtlar almışız?
Tiyatroya ilginiz nasıl başladı? Ailenizin bir yönlendirmesi mi? Yoksa sizi etkileyen bir oyun veya bir kitap mı oldu? Biraz bahsedebilir misiniz?
Biraz klişe olacak ama gerçek bu. İlkokuldan beri sene sonlarında düzenlenen etkinliklerde her zaman yer aldım. İşin ilginç tarafı farkında olmadan bu gösterilere çok önem verdim. Normalde tembel bir öğrenci olmama rağmen bu etkinliklerde en çalışkandım. Lisede ise hem Galatasaray alt yapısında basketbol oynuyor hem de okulda sahnelenecek tüm tiyatro oyunlarında rol alıyordum. Hayatımda bir tek yolunda giden bu ikisi idi. Üniversite sınavına girerken kararım çok netti. Konservatuar! Bu kararımda annemin desteği beni çok motive etti.
Peki eğitim hayatınız nasıl şekillendi? O süreci biraz anlatır mısınız?
Konservatuara gideceksem eğer, tek bir kişinin öğrencisi olacaktım. Ailemin ve benim idolüm olan Müşfik Kenter’in… Ve oldu da. Tam hayal ettiğim gibi. En sevdiğim aktörün yanında, en sevdiğim yerdeydim. Annem geçmiş tecrübelerinden okulu 8 senede bitireceğimi düşündü. Ama ilk kez yanıldı. Ben 4 senede bitirdim. Ama keşke 8 senede bitirip, hocaya biraz daha doysaydım. Ben bunları düşünürken bir kere daha dileğim kabul oldu ve ben hocamın Genel Sanat Yönetmeni olduğu Bakırköy Belediye Tiyatroların’da oyuncu olarak dahil oldum. İlk profesyonel oyunum Müşfik Hocamın yönettiği Teneke oyunu oldu
Tam bir tiyatrocu kimliğiniz var. Ekran da bir tecrübeniz oldu mu? Veya ilerleyen süreçte ekran içinde bir şeyler yapmayı planlıyor musunuz? Dizi veya sinema filmi?
Konservatuar ve mezuniyetten sonraki bir kaç yıl bir çok dizide yer aldım. Fakat kısa bir sürede anladım ki tiyatrodan aldığım keyfi asla almıyorum. Benim için sokakta tanınıp, bilinmektense, tiyatrocu Doğacan denmesi hep en kıymetli oldu. Eşim Balca Yücesoy Taşpınar’ın yazdığı senaryolar beni o kadar heyecanlandırıyor ki eğer yarın şartlar uygun olursa onun işlerinde yer almak beni heyecanlandırır sadece.
Biraz da çocuk tiyatrosundan bahsedelim. Size ve eşiniz Balca Yücesoy Taşpınar bu konuda çalışma yapan ender insanlardansınız. Günümüzde çocuk tiyatrosuna ilgi nasıl? Pedagojik olarak çocuk tiyatrosunun önemi nedir?
İlk günden beri çocuk oyunlarını çok önemsiyorum. Çoğu zaman büyük oyunlarından daha fazla keyif alıyorum özellikle Balca ile yollarımız kesiştiğinden beri onunla alternatif oyunlar üzerine çalışmalar yapıyoruz. Balca’nın metinlerini hayata geçirmek benim için inanılmaz bir heyecan. Açıkçası çocuk oyunlarına ilgi beklenilenin çok üstünde. Belki dönemle, belki de bizim kuşağın farkındalığı ile alakalı.
Tam bir tiyatrocu kimliğiniz var. Ekran da bir tecrübeniz oldu mu? Veya ilerleyen süreçte ekran içinde bir şeyler yapmayı planlıyor musunuz? Dizi veya sinema filmi?
Konservatuar ve mezuniyetten sonraki bir kaç yıl bir çok dizide yer aldım. Fakat kısa bir sürede anladım ki tiyatrodan aldığım keyfi asla almıyorum. Benim için sokakta tanınıp, bilinmektense, tiyatro u Doğacan denmesi hep en kıymetli oldu. Eşim Balca Yücesoy Taşpınar’ın yazdığı senaryolar beni o kadar heyecanlandırıyor ki eğer yarın şartlar uygun olursa onun işlerinde yer almak beni heyecanlandırır sadece.
Aynı zamanda bir eğitmensiniz. Hangi alanlarda ve hangi kurumda eğitmenlik yapıyorsunuz?
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesinde sahne ve oyunculuk dersi veriyorum. Bunun bana verdiği keyfi hiçbir cümleyle anlatamam. Her şeyden önce çok zeki ve farkında bir kuşakla ki kendi bireysel çalışmamı yapmadan karşılarına asla çıkamıyorum. Bu da beni her eğitim verdiğimde bir Bu aslında karşılıklı bir alışveriş. Çalışıp gitmek zorundayım. Tıpkı onlar gibi.
Şu dönemde yeni bir oyununuz var. Ondan da bahsedebilir misiniz? Ne zaman sahne almaya başladı? Bir turne ihtimali var mı?
Geçtiğimiz sezonun sonuna doğru Eraslan Sağlam’ın yönettiği Yavşak isimli oyunu Tatavla Sahne’de prömiyer yaptı. Bu sezonda yine Tatavla Sahne’de seyirciyle buluşmaya devam edecek. Oyunla ilgili çok konuşmayayım, merak eden herkesi Tatavla Sahne’ye bekliyorum. Bu sezonda kadrosunda yer aldığım Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda Ersin Umut Güler’in Max Frisch metninden uyarladığı “Dar Alan”adlı oyunumuz da geçtiğimiz 9 Aralık ‘ta prömiyer yaptı. Dar Alan’da evimize konuk oluyor seyirci.
Evimize konuk olmak isteyenleri Bakırköy Belediye Tiyatrolarına bekliyorum. Bu oyunu oynayacağım sahnenim adı Müşfik Kenter Sahnesi olması ve onun fotoğrafının altında oynayacak olmam beni çok heyecanlandırıyor. Bu his hocayla benim aramda hala hissedebildiğim harika bir bağ çünkü. Son olarak senin sormadığın ama benim söylemek istediğim bir cümle var. “Tiyatrodur iyidir, iyileştirir.”