Derbiden gol sesi çıkmadı… Fenerbahçe şüphesiz ki gerek diziliş olarak gerekse taktiksel mantıkta Beşiktaş’a önde baskı kurup oynatmama düşüncesi ile maça hazırlanmış.
Bunun en somut örneğini ise Arao’nun Josef’e yaptığı baskı ile görebiliyoruz. Jorge Jesus oldukça ilginç bir eşleşme yapmış. Tam olarak amacı 6’yı 6’yla bozup hücumda kalabalık kalmak, sayısal üstünlük sağlayarak baskı ile hücuma çıkmak.
Diğer taraftan bakılınca Arao’yu yeterince oyuna sokamayan bir Fenerbahçe izledik.
İlk yarıda sadece 11 defa topla buluşarak bunu kanıtlamış oldu. Üstüne üstlük sadece 9 tane pas yapabildi. Bir altı numara için oldukça yetersiz rakamlar bunlar. Oysa Beşiktaş’ın 2. bölgesinde uyguladığı taktiği kırmak ve uzun diyagonal paslarla beklerin arkasına inebilmek için Arao’yu kullanmak çözüm odaklı ve iyi bir yöntem olabilirdi. Beşiktaş’ın ön alandaki konumlanması da topu Arao’ya değil Crespo’ya aldırmak üzerine. Crespo dikine oynuyor fakat Beşiktaş’ın bu oyunu 9 top kaybı yaptırdı.
Fenerbahçe sol kenarda Szalai’yi kullanarak Lincoln’ü Rosier’yi çıkarmayacak bir tehdite dönüştürmek istedi ve bunu büyük ölçüde başardı. Bu taktik uzun bir süre işe yaradı. Ta ki Ghezzal oyuna girene kadar. Ghezzal girince tehdit yön değiştirdi ve bu sefer Lincoln geride kalmaya, Rosier de hücuma katılmaya başladı. Ghezzal’in kendi katkısının dışında Rosier’i çıkaran bu katkısı neredeyse gol olarak dönecekti. Valerien Ismael hoca bu hamlesi ile galibiyete takımını çok yaklaştırdı desek yanlış olmaz. Böylece bir kez daha görmüş olduk ki formda bir Ghezzal bu takımın hala en kıymetli ve yaratıcı oyuncusu.
Osayi’nin beke girip, 70 dakika uzunlamasına sahayı kullanan Ferdi’nin öne geçmesi Fenerbahçe’ye hiçbir şey katmadı. Bunun yanı sıra ilk yarıdan itibaren Ferdi dikine oynamayı ve hücum varyasyonlarını gerçekleştirmek isteyen isimdi. Jesus’un sonradan oyuna aldığı kimsenin oyuna bir katkısı olmadı.
Valerian Ismael’in Ghezzal-Gedson’u sahaya atmak için FB’nin hamlelerini beklememesi gerekliydi. Daha erken yapsaydı hamlelerini şu an bambaşka bir yazı yazıyor olabilirdim. Maçın kaderi değişkenlik gösterebilirdi şüphesiz. Savunma hattında ise Tayyip-Saiss tandemi sahanın bence tartışmasız en iyisiydi. Özellikle Tayyip direkt ilk 11’deki yerini aldı görünüyor.
Fenerbahçe’de ise Szalai çok iyiydi. Hem sol stoper hem sol bek gibi oynadı ve neredeyse kusursuzdu.
Maçtaki oyun beni memnun etmedi. 2-3 tane ayağa kaldıran pozisyon dışında vasatı geçemeyen bir maçtı. Özellikle bu denli yüksek beklenti varken.