Denize ne oluyor? O gün hava pusluydu. Denizde fırtına kopmak üzereydi. Pamuk gibi bulutlar, bir görünüyor bir kayboluyordu.
Balıklar, balinalar, yunuslar bu değişikliğin neye sebep olduğunu bilemiyorlardı.
Az sonra denizin dibinden deniz kızı göründü :
-Hey, Yunus balığı ! Pamuk gibi bulutlar nereye kayboldu. Artık onları göremiyorum. Bugün hava çok güzeldi. Ne oldu böyle anlamadım.
Yunus:
-Ne olduğunu ben de bilmiyorum. Etrafı iyice bir incelemek gerekiyor. Etrafta kimseler yok. Sabah balık tutan çok kişi vardı. Artık onları göremiyorum. Deniz uzun zamandır böyle dalgalı değildir.
Küçük istavrit :
-Ah, Ah, bir bilseniz neler olmuş neler? Anlatsam inanamayacaksınız… Ağlamaya başladı.
Artık denizimiz eskisi gibi masmavi değil. İnsanlar ellerine ne geçirse bizlere atıyorlar. Ben biraz önce balıkçının oltasından zor kurtuldum. Bizler daha çok küçüğüz. Kardeşlerimin hepsi ağlara, oltalara takıldılar. Bu yüzden bulutların reisine gittik. Ondan yardım istedik. O da bizi kırmadı. Artık avlanamasınlar diye buradan geçen herkes ellerindeki çöpleri atmasın diye böyle karar aldılar. En azından bir süreliğine…
Oradan geçen balina bu duruma güldü.
Deniz kızı:
Niye güldün diye sordu deniz kızı; “ bu durum komik değil” ne kadar zor durumda olduğumuzu görmüyor musun?
Balina :
-Şimdi pamuk gibi bulutlar bir anda yok oldu. Her yer simsiyah oldu. Ama unuttuğumuz bir şey var arkadaşlar. Bu durum bizler için daha zor. Çünkü artık önünüzü göremeyebiliriz. Nereden gelip nereye gideceğimizi bilemez hâle geleceğiz. Önümüze ne çıkarsa vurmak ve yemek zorunda kalacağız.
Orada toplanan herkes balinaya hak verdi. Peki ne yapacağız.? İnsanlar, ellerindekini atmaya devam ettikleri sürece bize rahat yok.
Balina:
-Arkadaşlar! Önce bulutların reisine gidip, pamuk gibi bulutları geri göndermesini rica edeceğiz. Sonra etrafı ışık gibi aydınlatan, bütün dünyayı ısıtan Güneş’e gidip yardım etmesini isteriz. Önce çocuklarla konuşsun, çocuklar bu işe dur der. Çünkü onlar denizi çok severler. Kirletilmesine asla izin vermezler. Bunun için ben ve deniz kızı gideriz. Sen de artık ağlama İstavrit’ciğim. Bu mevsim avlananlar çok büyük ceza alacaklar. Çünkü av mevsimi değil.
Bütün deniz canlıları, balinaya teşekkür etmiş, balina ve deniz kızı gözden kaybolmuş. Önce bulutların reisine ardından Güneş’le konuşmaya gitmişler. O günden sonra her şey yoluna girmiş ve herkes çok mutlu olmuş.