Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, Yaklaşık 8 ay ara verdikleri Çin’e maden ihracatının yeniden başladığını açıkladı.
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Kaya, koronavirüs salgını nedeniyle kesintiye uğrayan Çin’e maden ihracatının yeniden yükselişe geçtiğini söyledi. Kaya, Çinli alıcıların Türkiye’ye gelmeye başladığını açıkladı. Tüm dünyanın pandemiden etkilendiğini ama ilk yumruğu madencilik sektörünün yediğini anlatan Kaya, en fazla ihracat yapılan ülke Çin’den yayılan salgının kendilerini olumsuz etkilediğini dile getirdi. Çin’in madenciler için çok önemli pazar olduğunu kaydeden Kaya, “İhracatımızın yüzde 40’ını Çin’e yapıyoruz.
Pandemi başlayınca bir anda yüzde 40’lık kayıp yaşadık ve sistem kilitlendi. Türkiye’de salgının etkileri mart sonu, nisan başı gibi görülmeye başlarken biz 3 ay öncesinde etkilendik. Ankara’da hükümet nezdinde girişimlerimiz oldu. Çin bizim için çok önemli bir pazar. Toplam ihracatımızın yüzde 40’ını yaptığımız yerine alternatif koyamayacağımız bir pazar. İhracatta bazı ülkelerde daralma olunca alternatifler ülkelere yönelip yeni pazar araştırmalarında bulunuruz. Ama maalesef Çin özelinde böyle bir şansımız yoktu” dedi.
‘İNADINA ÜRETİM, İNADINA İHRACAT DİYORUZ’
Özellikle blok alımında Çin’e işlenmiş ürün satamadıklarını dile getiren Mevlüt Kaya, yüksek vergi oranlarına dikkat çekti. Çin’in doğal taştaki blokların yüzde 95’ini kendi iç tüketiminde kullandığını anlatan Kaya, şöyle konuştu:
“Doğal taş sektörü ciddi bir sarsıntı geçirdi. İnadına üretim ve inadına ihracat diyor, geri adım atmıyoruz. Sektör çalışmaya devam ediyor. İşlerin düzelmesini bekliyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın öncülüğünde Sağlık Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı nezdinde İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) ile girişimlerimiz oldu. Çin’den alıcılar gelmek istiyordu. Bizim sektörümüzde fotoğraf ile ürün satmak zor. Çin’den alıcıların gelmesiyle ilgili hem Guangzhou hem Pekin ataşeleri birebir ilgilendi ve konuyu belli bir noktaya getirdik. Kurban Bayramı’ndan sonraki bir gün planlıyorduk. 23 Temmuz itibariyle Türk Hava Yolları’nın uçak seferleri başladı ve daha önce gerçekleşmiş oldu.”
‘ÜRETİMLE BİRLİKTE İSTİHDAM DA BAŞLADI’
Pandeminin bir anda gündeme geldiğini ve üreticilerin elinde parası, işçiliği, ödenmiş stok ürün kaldığını belirten Mevlüt Kaya, 23 Temmuz’dan itibaren uçak seferlerinin başlamasıyla ilgili üyelerle irtibata geçtiklerini anlattı. Maden ihracatçılarının alıcılarla irtibata geçtiğini dile getiren Kaya, vize konusunda büyükelçilik talimatıyla kolaylık sağlandığını vurguladı. Sektör temsilcilerinin mutlu olduğunu söyleyen Kaya, “Parası ödenmiş ürün var. Sektör bu stoku satma fırsatını yakaladı. Umarız bu seyahatler devam eder” dedi.
Alıcılarla irtibata geçildiğini ve zor günlerde önemli bir dayanışmanın sağlandığını belirten Kaya, “Zaten ilişkiler devam ediyordu. Bu trafiğin başlamasıyla 1.5-2 ay öncesinden üyelerimizi bilgilendirdiğimiz için üretim planlamasını yaptık. Üretimle birlikte istihdam da başladı. Madencilik sektöründe umut var. Ürünlerin 7-8 ay gönderilememesinden kaynaklı bir ihtiyaç oluştu. Çinli alıcılar Burdur, Antalya, Isparta, Afyonkarahisar, Denizli, Bursa, Bilecik gibi Türkiye’de daha çok doğal taşın üretildiği yerlerde görüşmelere başladı” diye konuştu.
YENİ MADEN KANUNU İÇİN HAZIRLIK
Madencilik sektörünün çok sayıda sivil toplum kuruluşu çatısı altında yeni maden kanuna hazırlandığını kaydeden Mevlüt Kaya, sahada elini taşın altına koyanlar olarak söyleyecekleri sözün olduğunu vurguladı. Kaya, “Bizi büyütecek maden kanunu yapmak istiyoruz. Hem hükümet hem bakanlık nezdinde anlatmaya çalışıyoruz. Madenciliğin önemini izah ediyoruz. 5 milyar dolar gibi bir ihracat gelirimiz olmasına karşın yarattığımız katma değer 40 milyar dolar civarındadır. Yan sanayileri de düşündüğümüzde çok büyük bir sektörün temsilcileriyiz. Yediğimiz ekmekte bile maden var. Ama algı çok kötü. Bütün doğayı tahrip ediyormuşuz gibi bir algı var. Oysa ki bir alanın binde 1.6’lık kısmında tahribat yapıyoruz. Sezaryen yapıp cevheri alıyoruz, tekrar rehabilite ederek doğaya kazandırıyoruz” dedi.