Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Çiftçimizin maliyetleri çok yükseldi. Çiftçi ürettiğinin karşılığını alamazsa üretimin sürdürülebilirliği azalıyor” dedi.
Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası’nda hububat hasadı başlıyor. Geçen yıl meteorolojik kuraklıkla boğuşan ovada bu yılki verimin 2 milyon tonun üzerine çıkmasını beklediklerini söyleyen Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Toplamda 1 milyon hektarlık bir hububat ekim alanı söz konusu. Buradan çıkacak bol miktarda ürün ülkeyi de rahatlatacaktır. Bu yıl geçtiğimiz yıla göre çok daha iyi bir rekolte bekliyoruz. Arpada 1 milyon tona yakın buğdayda da 2 milyon tonun üzerinde bir rekolte bekliyoruz. İnşallah bu gerçekleştiği takdirde ülkemiz bu yıl, ciddi anlamda dünya genelinde olan gıda kriziyle ilgili çok daha rahat bir yıl geçirebilecek” dedi.
2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanına sahip Konya’da, önceki yıllarda yaklaşık 2,5 milyon ton buğday üretilirken. Son dönemdeki verim kayıpları 1 milyon tona ulaşmıştı. ‘Türkiye’nin tahıl ambarı’ olarak bilinen ova geçen sezon geçirdiği kurak dönemin ardından bu yıl uzun yıllar ortalamasının üzerinde yağış aldı.
Bu yılki rekolteyle ovanın yeniden tahıl ambarı unvanına kavuşacağını ifade eden Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Türkiye’nin en büyük tahıl ambarı Konya Ovası’nda beklediğimiz hasat sezonu başladı, diyebiliriz. Özellikle kıraç alanlarda, arpa hasadı yavaş yavaş başladı. Özellikle sıcaklığın fazla olduğu bölgelerde, ovadaki arpanın şu an yüzde 5’i hasat edildi, diyebiliriz. Bu yıl havaların serin gitmesi, hasat sezonunu biraz sarkıttı. Bu dönemde hasatlar daha hızlı gerçekleşirdi. Gelen ilk veriler oldukça ümit verici” dedi.
‘BOL MİKTARDA ÜRÜN ÜLKEYİ RAHATLATACAK’
Rekoltenin 2 milyon tonun üzerine çıkabileceğini söyleyen Prof. Dr. Soylu şöyle dedi:
“Kıraç ekim alanlarındaki arpa verileri, 200 ile 400 kilogram arasında değişiyor. Ortalaması ise 250 kilogram diyebiliriz. Kötü tarlalar da olabilir ama 400-500 kilogramı zorlayan tarlalar da olacak. Bu yıl arpalarda verim çok iyi. Hasat edenler içerisinde dekarı 1 tonu bulan çiftçilerimiz var. Konya Ovası’nda 350 bin hektar civarında arpa, 650 bin hektar civarında da buğday ekim alanımız var. Toplamda 1 milyon hektarlık bir hububat ekim alanı söz konusu.
Buradan çıkacak bol miktarda ürün ülkeyi de rahatlatacaktır. Bu yıl geçtiğimiz yıla göre çok daha iyi bir rekolte bekliyoruz. Arpada 1 milyon tona yakın buğdayda da 2 milyon tonun üzerinde bir rekolte bekliyoruz. İnşallah bu gerçekleştiği takdirde ülkemiz bu yıl, ciddi anlamda dünya genelinde olan gıda kriziyle ilgili çok daha rahat bir yıl geçirebilecek.”
Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) çiftçilerden ürün almasının çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Soylu, “TMO da çiftçimizden bir miktar ürün almaya başladı. Yıllar sonra TMO’nun da piyasadan mal alması sevindirici. Hem piyasayı regüle etmesi açısından. İnşallah çok daha fazla ürün alır ve piyasaları olumlu yönde etkiler diye düşünüyoruz” diye konuştu.
‘ÇİFTÇİ KARŞILIĞINI ALAMAZSA ÜRETİMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ AZALIYOR’
Verim kayıplarının da bu dönemde önüne geçilmesi yönünde çiftçileri uyaran Prof. Dr. Süleyman Soylu, şunları söyledi:
“Çiftçimizin maliyetleri çok yükseldi. Gübre, sulama bakım gibi masraflarda inşallah çiftçimiz emeğinin karşılığını alır. Çünkü çiftçi ürettiğinin karşılığını alamazsa üretimin sürdürülebilirliği azalıyor. Bu açıdan bereketli bir yıl geçirmemiz son derece önemli. Baharlık mısır, ayçiçeği gibi ürünlerde de bitkilerin gelişimi çok iyi seyrediyor, diyebiliriz. Hasat sezonunun hızlanacağı dönemin içerisindeyiz. Bu yıl biçim maliyetleri de yükseldi. Özellikle mutlaka hasatta titiz davranılmalı.
Çok hızlı hareket edilip, ürün kaybına neden olunmaması gerekiyor. Çünkü ürün miktarı çok değerli. Bakanlığın kabul ettiği yüzde 2’lik kayıp da çok büyük bir rakama tekabül ediyor. Elimizden geldiğince biçerdöver bakımlarını çok iyi yapalım. Biçimlerde daha yavaş hareket edelim. Ürünlerin nakliyesi ve depolanması sırasında ürün nemine dikkat edelim. Bu yıl ürünlerimiz biraz nemli olabilir. Bunlar çiftçilerimizin menfaatine olan şeyler.”