Çiçekler saf, temiz ve berraktır. Çünkü üzeri örtülü bir elbise giymişlerdir.
Tüm çiçekler uykuya daldığında sadece yalnız o ayakta ve hiç uykuya dalmamıştır. Uykuya dalsa uyanamayacağından korkmuştur. Korktuğu içinde uyumamıştır.
Bir bakmışsın ki Baki’nin gazellerinde ortaya çıkmış, bir baharistan gibi. Bir bakmışsın ki ilkbahar da demet demet olmuş, dallarından toplanıyor…
Geceden sabaha kadar süzülür benim güzel çiçek demetlerim…
Dalından yüreklere sızan çiçek. Sanki bir gerçek…
İçinde bulunduğu saksısında kendi aşk şarkılarını söyler… O eşsiz, güzel ve titiz bir sesiyle… Bir Afyonlu gibi girer garip gönlüme… Düşlerime, hayallerime, umutlarıma, yarınlarıma… Bütün zamandan ayrı parçalarından da farklı…
O güzelim bahçelerde, ormanlarda, ağaçların dallarında, yaslanmış gölgeleri sevinç, kahkaha içinde gönlüme bağlanmış sanki gizli bir ölüm içinde… Toprağa düşmüş bir masum çiçek demetinde, her an benim arzularımın içinde…
Ne var ne yok bir an bağlanmışım ben ona… Sanki bir masum çocuk gibi…
Yüreğimde teninin kokusu, bir nefeste öteden gelir…
Bir sümbül, bir kar çiçeği gibi yüreğime gizledim sevdasını, korku ve acılarını, sevinçleri, mutluluklar ülkesinde koklamak istiyorum bu güzelim çiçekleri….
Sırrımı açtığımda kalbimden ve dilimden geçen şeylerin hepsini çiçeklerin kendisinde buluyorum. Uykuya daldığımda kokuları da hala burnumda tütüyor ve ben uyuduğumda onlar hala ayaktalar…
Uykudan uyandım hala onlar orada… Göz sever göz görür de katlanır mı bilinmez. Ama yine de gören gözler çiçeğin sırrını çözer…
Uzaktan bir ses gelir ve sevinçle dolar heves. Ve bir an da o ses…
Sesle birlikte yeniden doğmuş gibi olur çiçek demetleri….
Demetli çiçekler,
Çiçekler demetli…