Dünyada yeni bir furya ve kriz olan İklim Değişikliğine farklı bir soru ile karşınıza geldim. Sizce dünyadaki bu krizi toplum mu yoksa elitler mi engellemek için harekete geçmelidir ? Soruyu doğru algılamak cevabı vermek için en önemli nokta.
Başlangıca gidecek olursak, iklim değişikliğinin neden ortaya çıktığı sorusuna denk geleceğiz. İklim değişikliği günümüze Batıdan yayılan bir kriz olarak gelmiştir. Araştırmalara göre sanayileşme devriminden itibaren gelişmeye çalışan ülkeler gelişmek ve zenginleşmek uğruna evrene çok fazla zarar vermiş ve hala zarar vermekteler. Günümüzde kendini gelişmiş ülke olarak gören tüm ülke ekonomileri iklim krizinin başlıca sebebidir.
Ekonomileri kalkındırmak ve dünya da en yüksek ekonomi seviyelerine gelmek için resmen iklim krizini oluşturdular. Gelişmiş ülke statüsünü aldılar ve ekonomileri en iyi düzeylere geldi ama ortak yaşadığımız dünyayı ve iklimi katlettiler. Bu katliamdan gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkeler çok kötü bir şekilde etkilendiler ve etkilenmeye devam ediyorlar. Dünyada 10 ülke güçlü olacak diye 4 milyar insanın hayatı hatta tüm canlıların hayatı riske girdi. Günümüzde İklim Krizini buna sebep olan ülkeler çözüm bulmuyor tam tersi bu krizde en ufak payı olmayan ülkeler çözüm yolları arıyor.
İklim Krizi 19. yüzyıldan itibaren ciddi bir konu haline gelmeye başladı. Bu konuda çeşitli konferanslar, anlaşmalar yapıldı. Birçok Avrupa ve Batı ülkeleri buna öncü olmaya çalıştı ama hepsi göstermelik etkinliklerdi. 19. yüzyıldan günümüze gelene kadar İklim Krizi’ne hiçbir çözüm bulunamadı. Fosil kaynak çıkarımı ve tüketimi hala devam etmektedir. Gelişmiş ülkeler kendi ülkeleri haricinde gelişmemiş ülkelere çeşitli fosil enerji santralleri kurmaktadır. Bu fosil enerji kaynakları başta iklime sonrasında yapıldığı ülkeye feci derecede zarar vermektedir. Gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkeler ülkelerinin kalkınması ve iş alanında istihdam sağlamak için bu türlü işlere her zaman açıklar.
Son zamanlarda bu ülkeler artık kendine gelmeye başladı. Türkiye öncülüğünde birçok ülke artık bu türlü sömürülere ülkelerini kapatmaya başladı. Yapılan konferans ve anlaşmalarda gelişmiş ülkelerin yarattığı katliamı gelişmekte olan ve gelişmemiş olan ülkelerde düzeltmek zorunda bırakıldı. İklim Krizini yaratan ülkeler ekonomilerini güçlendirdikleri için maddi açıdan hiçbir alanda etkilenmemektedirler ama bu krizde payı olmayan ülkeler iklim krizini önlemek için yeterli maddiyata ve modern sistemlere sahip değiller. Bu yüzden İklim Krizi’ni önlemek önce bu krizi yaratan gelişmiş ülkelerin sorumluluğundadır. Her türlü maddi yardımı ve desteği diğer ülkelere onlar sağlamalıdır. Çevreye ve iklimi korumak tüm topluma aittir ama bu kötü sona gelinmesinde payı olan ülkeler daha fazla sorumluluğa sahiptir.
Sonuç olarak sorumuzun yanıtına gelecek olursak, çevre ve iklimi koruma bilinci tüm toplumlarda dar gelirliden çok gelirliye kadar olmalıdır. Toplumun her kesimi bu konu hakkında bilinçlendirilmelidir. Dünyada her kesimden insan evreni korumak ve dünyanın daha uzun süre yaşaması bize hayat vermesi için mücadele etmesi gereklidir. Diğer bir konu ise daha fazla zenginleşmek için dünyaya katleden gelişmiş ülkelerin bu konuda daha fazla sorumlu olmasını gözden çıkarmamalıyız. Sorumuz iki cevap ile bağlantılıdır. Toplum bilinçlendirilmeli ama elitler daha fazla çalışmalıdır. Gelişmiş bir ekonomiye sahip olmak için ya da daha fazla paraya sahip olmak için evrene zarar verenler toplumdan önce hareket etmeli ve çözümde üretmekte ilk sıralarda yer almalıdır.