“Canım kendim” “Canım kalbim” Biz çok değerliyiz deyip, tekrar başlayalım zihnimizde olan kirliliği temizlemeye.
Hiç eksik olmasın diye kullanacağım kaç iyiliğin kaldı benim? Kaç şeker var acaba yanımda? Kaç kere daha tökezleyeceğim? Hayat devam ediyor ve ben durmadan öğreniyorum “Bir dizinin “bölüm fragmanı gibi yaşadığımız kaç mutlu anlatınız var.?
Bu bitmek bilmeyen ??? soru işaretleri yoruyor değil mi? tıpkı yaşarken kuş misali” gökyüzünde” attığımız sortiler Misali. Hiç yorulmadan bıkmadan, çalışmalar yapsak da kaybettiğimiz ne çok hâyal kırıklığı vardır ömür bahçelerinde. Ve ben biliyorum ki, “Emek verilmeyen, her başarı” eksiktir aslında. O gün olmasa bile, sonra ki anlarda hissedersiniz alın teri olmayan kazançlar. Birer kayıp olarak çıkarlar karşımıza.
Kaybettiğimiz yıllarımızda tıpkı bu şekilde. Gelip dikilirler karşımıza ve, hesap sorarlar bize neden daha çok. Mücadele etmedin? Daha önce aklın neredeydi? Diyorum ya bu hayatımızda ki, Noktalama işaretlerinin içinde, En çokta “Soru işaretleri” kullanmadan, yaşamaya devam ettiğimiz sürece, zihnimiz ve bedenimiz bize dost kalacaktır. Asıl bizi yoran zihin yorgunluğu değildir de nedir soruyorum sizlere?
Beden yorgunluğu olduğu sanıp ne çok yıprattık kalp atışlarımızı. “Canım kendim” “Canım kalbim” Biz çok değerliyiz deyip de, tekrar başlayalım? Zihnimizde olan kirliliği temizlemeye, gelin bu “bahar temizliğe” oradan başlayalım. Affedelim ne kadar çok hatamız varsa..