Can sıkıntısı.. Bir evvelki yazımda da yazdığım gibi hastaydım, iki hafta evvel uzun zamandır olmadığım kadar hem de. Gerçekten oldukça ağır geçirdim hastalığımı hâlâ daha tam olarak atlatabilmiş değilim.
Her şey yılbaşı arifesinde annemle balkonda biraz iş yapmamızla başladı. Hava oldukça soğuktu ama biz üzerimize bir şey alıp çıkmıştık balkona çok uzun süre de kalmadık amma velakin buna rağmen fazlasıyla soğuk içimize işlemiş olacak ki ertesi sabah biraz rahatsız bir şekilde uyandık üstelik o gün yılbaşıydı. Ben hayatım boyunca hiçbir yılbaşını hastalık gölgesinde enerjisi düşük, yorgun, az neşeli& moralli hatta neredeyse ölü gibi geçirmedim bu yaşıma kadar ilk defa böyle bir şey geldi başıma annem de aynı durumdaydı. İkimiz de ilk defa böyle bir duruma geldik ama bunlara rağmen neşemizi, moralimizi, enerjimizi yüksek tutmaya modumuzu düşürmemeye çalıştık.
Yılbaşına özgü rutin işlerle günü geçirip akşam da minimal ve sade bir yılbaşı eğlencesi ile 2024’ü karşıladık. Bir ara balkona geçtin bu sene yeni yılı biraz farklı bir şekilde karşılamak niyetinde idik çünkü aslında o güne dair niyetimiz başkaydı ama içinde bulunduğumuz malum durumdan ötürü maalesef ki gerçekleşemedi ilerleyen zamanlarda telafi edeceğiz inşallah. Aslında 10 gün önce benzer bir durumdaydık tam da yeni yeni toparlamış sayılırken, tam da yılbaşında tekrar hastalık pençesine düştük hay Allah’ım ya.
Fakat film asıl ertesi gün yani 1 Ocak günü koptu aslında o gün annemle yaşadıklarımızı en son yazımı okuyanlar bilir oralara girmeyeceğim o yüzden benim bu sefer anlatmak istediğim başka. O günden sonra nerdeyse bütün bir haftayı evde yatıp uyuyup dinlenerek geçirmek zorunda kaldım. Yerimden kıpırdayamadım hiçbir şey yapamadım bazı işlerimi ertelemek durumunda kaldım falan berbat bir dönemdi yani.
Can sıkıntısını iliklerime kadar hissettim yani normalde de genellikle evde zaman geçiririm son zamanlarda bu iyice fazlalaşmıştı ama ben kendime hep bir şekilde meşgale bulduğumdan bunun ayırdına varmamıştım ta ki hastalık gölgesinde geçirdiğim o haftaya kadar hiçbir şey yapamadan evden dışarı adım atamadan enerjisiz bitik hâlde yatmak gerçekten aşşırı aşşırı berbat aşşırı rezil bir durum yaşadım ve gördüm tecrübeyle sabit. Hem fiziksel hem mental açıdan zordu benim için de annem için de.
Şükürler olsun ki şimdi biraz daha iyiyim ama bir şeyi anladım ki ev insanı bir çukur misali yutuyor hele ki kendine bir uğraş bir aktivite bulmadığında o yüzden vakit buldukça evden uzaklaşmak evde olduğun zamanlarda da seni oyalayacak bir şeyler bulmak lazım sonuçta vakit nakittir değil mi? Değerini bilmek gerek.