Anlatabilir misiniz bana çakıl taşları? Her denize döküldükten sonra, Her kumsaldan ayrıldıktan sonra, Yine dönebilmenin umudunu.
Nasıl kaybetmezsin kendini?
Bu yollarda daha kendini tanımayan biri,
Nasıl kurtarsın kendini?
Ya da başka birini?
Ahlaksız bir oyunda,
Haksızın aleyhine mi düşersin yere?
Hiç mücadelenden vazgeçmeden, her çarpınca yere
Yine başlamandaki umudu anlatır mısın?
Bana Güneş'i anlatır mısın?
Ben bu tünellerin ucundaki ışıkları,
Hiç ayırt edemedim ölümden, miyop kalbim.
Ondan başkasını da dinlemezdim.
Denize dökülünce dalga alınca seni,
Küsmeden devam edebilmeyi.
Alnının yazısı Denizin tuzunda
Aktı gitti, Şimdi yeni evin Deniz mi?
Hep çakıl taşı kalmaktan bahset.
Mıhlanmadan olduğun yere,
Ama sudaki yansıman yabancı olmadan kendine.
Sevmezler beni diye kendinden vazgeçmemeyi öğret bana.
Özlemeyi anlat.
Çok özlemeyi.
Kumsalını sıcağını kaybettikten sonra.
İçinden çekilmiş gibi canın özlemeyi.
Geçmişte kalan aklını,
Nasıl topluyorsun? Her rüzgarda,
Başka yerlere savruluyor bak.
Eskiyi özlerken kaçırdığın anları nerede saklıyorsun?
Unutsam özlemem belki ama,
O bilinmez boşluk...
Bak içim içime sığmıyor.
Halbuki koca bir boşluktayım.
Doldurup sığabilmeyi anlat.
Bana umuttan bahset ne olur.
Son gücümle sarılabilmem için.
Dalgaları sevebilmem için.
Bana umuttan bahset ne olur.
Nurdeniz Akgün, 22 Nisan 2008 Rize doğumlu. 2011 yılına kadar Rize´de yaşadı, sonrasında Çayeli´ne taşındı. Okumayı öğrendiğinden beri düzenli kitap okuyor. Kendi şarkı sözleri ve besteleri var. Gitar ve piyano çalıyor.