Birçok kötülük duydum, kötü insan zaten hayatı boyunca kötüdür bundan zevk alır kendini haklı görür. Bir annenin kızına yapabileceği bir zalimliği okuyunca inanın çok etkilendim sizlere de kendi dilimin döndüğünce anlatmak istedim.
Blanche Monnier iyi eğitim görmüş varlıklı bir ailenin güzel bir kızıydı. Çok güzeldi, güzelliğinin başına bela olabileceğini hiç düşünmemişti. Dönemin zengin yakışıklı bekâr beyleri kendisine davetlerde ilgi gösteriyor. Mektuplar gönderiyordu. Bu durum annesinin hiç hoşuna gitmiyordu, bir gün onu çatı katına kilitleyerek çevresine İngiltere’ye yatılı bir okula gönderdiklerini söyledi.
Bu sırrı sadece aile bireyleri ve evin hizmetçileri biliyordu. Genç kadın yaşayabileceği kadar yemek ve su ile cezalandırıldı. Öz bakımı yapılmadı yıllarca kilitli kapının ardında yaşamaya mahkûm edilmişti. Bu süre tam 25 yıl sürdü. Bir gün polis şüphe dolu bir mektup alıp evi aramaya gelir. Evin her yerini arar ve zavallı kadını zayıf bitkin biçare şekilde bulur. Oda pislik içinedir. Blanche Monnier çok zayıftır ayakta duramaz hemen hasta haneye kaldırılır.
Anne ve ağabey tutuklanır ve hizmetçileri sorguya alınır. Zavallı kadın aylarca tedavi görür. Oksijen alabildiği için mutlu olduğunu söyler. Psikolojik bir sürü rahatsızlığı vardır. Anne bir süre sonra sorgu sırasında hastalanır ve ölür. Ağabeyine 15 yıl hapis cezası verilir. Özgürlüğüne kavuşsa da artık hayatı çalınmış olan kadın bir bakımevine yerleştirilir. Orada hayatını kaybeder.
Bir kadın sırf güzel olduğu için onu dünya getiren annesi tarafından cezalandırıldı. Hayatı elinden alındı. Ben kötülüğün dünyadaki anlamını çözemeyen hangi dönemde zamanda olursa olsun kötü insanların duyulması ve ifşa edilmesi gerektiğine inanıyorum. Kötülük güçlü görünebilir. Ama özünde iyi olan bir insan kötülüğün esiri olamaz. Yaşanılan olay korkunç ve acı dolu bir hayat hikayesi huzur içinde uyu sevgili Blanche Monnier gittiğin yerde umarım daha mutlu olursun.
Bu olay 1900’lü yılların aristokrat olarak bilinen eğitimli dinine düşkün varlıklı bir ailenin başına geliyor. Kültürler gelenekler bazen çocukluk travmaları insanların hayatına sessizce yerleşiyor. Kötülük bence nikotin gibidir alışırsınız vazgeçemezsiniz çünkü hayatınız kötülüğe bağımlı hale gelmiştir. Kötülüğe yenik düşen nefistir nefsi terbiye edecekte insanın kendisi sahip olduğu ahlakı inancı ve yoludur.
Sevgi kapınıza misafir olsun…