Gazze’de yapılan soykırıma karşı gibi duran melek yüzlü şeytan Çin… 1949 yılından itibaren Doğu Türkistan’ı işgal edip Müslümanlara yönelik etnik temizlik politikası uygulamaya devam ediyor..
20 milyondan fazla Müslümanı göz göre göre katletti. Dini ve milli değerlerinden uzaklaştırmak için yapmadığı zulüm kalmadı. Küçük yaşta çocukları eğitim kamplarında Çinlileştirmek adı altında çocuklara uyguladığı zulüm dayanılacak gibi değil.
Çin’in yıldırma ve yok etme politikasının en büyük sebebi halkın Türk ve Müslüman olması.
Camiler yıkıldı, ibadetler yasaklandı, alimler hocalar ya hapse atıldı ya idam edildi. Bu kadar zulme rağmen halk dini ve milli kimliğinden asla vazgeçmedi.
Doğu Türkistan’ın boğazına basmış şekilde nefes aldırmadan zulümlerini sürdürüyorlar. ”Zorunlu akrabalık projesi” adı altında Müslüman her aileye Çinli erkek misafir etme mecburiyeti getirmiş. Doğu Türkistanlı insanların mahremlerine kadar girmiş, evlerinde dahi dinlerini ve örflerini istedikleri gibi yaşama hakkını zalimce ellerinden almıştır.
Zalim Çin Kur’an-ı Kerim’leri kaldırtmış hiçbir İslami ilim kitaplarını bırakmamış toplatmıştır. Ülkeye giriş çıkışları tamamen kaldırmış, aile üyelerinden kamplara götürdüğü insanları aynı yerde tutmamış, tüm bağlantıyı kesmiştir. Aile fertlerinin birbirinden ne acı ki, akıbetleri hakkında bilgi sahibi olmaları mümkün değil. Bilirsiniz işkenceleri bile meşhurdur gerisini siz düşünün!
Zalim Çin şimdi Gazze’deki soykırımı kınıyormuş gibi, yapıp kendi yaptığı zulmün üstünü kapamaya çalışıyor.
Karanlık ve utanç verici geçmişinizi ört bas edemeyeceksiniz. Çünkü siz Çin, İsrail ve Amerika zalimsiniz… Zalimler zannetmesin ki bu hesap sorulmayacak, bilin ve emin olun ki ;
Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i Kübra’ya bırakılıyor.”
Bu hesaplar büyük mahkemede sorulacak. Bizlerin bu zulmün neresinde durduğumuz önemli, biz din kardeşlerimiz için ne yapıyoruz? Bir Çabamız, gayretimiz , duruşumuz olmalı. Müslüman kardeşlerimize yapılan zulmün neresindeyiz? Sesimiz ne kadar çıkıyor? Önce kendime soruyorum içimize dönüp vicdan muhasebemizi yaptık mı?