Yorgunluk bezginlik kalabalık içinde yalnız hissetmek çoğumuzun anlaşılmak çabası bile bitmiştir.
Hayat tekdüze kavramını öyle bir yerleştirmiş ki çoğumuzun çabalamayı bırakıp yaşıyoruz işte dediğini duyuyorum. Her dönemin çocuklarına matematiğin bilinmeyenlerini etiketleyip x,y,z bundan sonra alfa, beta, gama, isimlerini mi vereceksiniz?
Çocuklar aynı doğar fakat gelişen zaman çevre davranışlar değişir. Her çocuk birey olmaya çalışırken ergenlik dönemi farklı olur bizlere de zamane çocukları deniyordu. Zaman geçiyor ömür bitiyor. Artık yalnız kalmak bizler için daha yararlı diye düşünüyorum. Çünkü geçmişin tadını yaşıyor bir zamanlar diye başlayan cümlelerimizin sayısı arttı. Anlık yaşamayı kaçırıyoruz. Geleceği planlamak ne kadar doğru sadece yaşamak gayemiz iken ikiyüzlü dünyanın oyunları içinde kaybolup gidiyoruz.
Bitip tükenmek bilmeyen hırs dolu insanlık savaşların krizlerin hastalıkların karmaşanın sebebi değil mi? İnsanlık bir yerde uzay çağı yaşıyorken bir yerde temiz içme suyu bulabilmek için çaba harcıyor. Başka bir yerde yaşam savaşı veriyor. Adına savaş dedikleri katliamı her gün yaşıyor.
“Alışır insan alışır zamanla kırılıp incinmeye Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak” Bu yüzden çalındıkça kalitesi artan mükemmel bir şarkıya değinmeden geçmeyeceğim Sezen Aksu’nun duygu dolu sözleri işte insanlığın gerçek durumunu anlatıyor.
“Anladım sonu yok yalnızlığın
Her gün çoğalacak
Her zaman böyle miydi bilmiyorum
Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak
Alışır her insan, alışır zamanla kırılıp incinmeye
Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş, beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme, nöbette
Bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum
Hadi gelin üstüme, korkmuyorum”
Kimisi korkmaz mücadele eder kimisi korkar karşıdakini suçlayıp kendini temizler herkes yalnızlığının senfonisini dinler sizinki hangisi bilemem ama korkmadan mücadele verin Hayat yaşamaya değer.