Manisa’daki Bintepeler arkeolojik kazı alanında çıkarıldıktan sonra yasa dışı yollarla Amerika’ya kaçırılan ve hukuk mücadelesi sonucu Türkiye’ye iade edilen 2700 yıllık Bintepeler kolyesi Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne getirildi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Eğer izinsiz bir şekilde Anadolu kökenli eseri, koleksiyonunuza dahil ederseniz, eninde sonunda Türkiye, Kültür ve Turizm Bakanlığı bunun farkına varacak ve çok büyük bir hukuk mücadelesiyle bunu ülkesine geri getirecek” dedi.
Bakan Ersoy, Ankara Kültür Yolu Festivali kapsamında Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde düzenlenen ‘Kaçış Yok’ isimli kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele sergisi ile ‘Yeryüzü Rüyaları: Anadolu’ sergisini ziyaret etti. Bakan Ersoy, Manisa’daki Bintepeler arkeolojik kazı alanında çıkarılıp, yasa dışı yollarla Amerika’ya kaçırılan ve Boston Güzel Sanatlar Müzesi tarafından Türkiye’ye iade edilen altın kolyenin önünde açıklama yaptı. Bakan Ersoy, söz konusu kolyenin 3 Eylül tarihinde New York Başkonsolosluğu’na teslim edildiğini belirtti. Sergide Amerika ve İsviçre’den getirilen ve kolluk kuvvetlerince ülke sınırları içinde yakalanan eserlerden oluştuğunu ifade eden Ersoy, “Geçen sene ilk kez UNESCO ile iş birliğiyle gerçekleştirmiştik. Aslında vatandaşlarımız açısından farkındalığın artmasını istiyoruz. Yani kaçakçılıkla mücadelede aslında en önemli silahımız vatandaşımızın etkin bir şekilde mücadeleye dahil olması. Defineciyi yıldırmak istiyorsanız alıcıyı yıldırmanız gerekiyor. Buradaki eserler 1970’li yıllarda Amerika’ya getiriliyor. Boston Güzel Sanatlar Müzesi tarafından sergileniyor. Müze yetkilileri Anadolu kökenli olduğundan şüpheleniyorlar ve bize bilgi veriyorlar. Size başvurulması eseri alacağınız anlamına gelmiyor. Siz ülke olarak bunun Anadolu kökenli olduğunu, izinsiz çıkarıldığını ispatla yükümlüsünüz. Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığımız bu yolda çok etkili performans gösteriyor. Hemen hemen yüzde 100’e yakın başarıyla Anadolu kökenli olduğunu ve izinsiz çıkarıldığını ispat edip ülkemize getirmeyi başarıyoruz” dedi.
‘PROTOKOL SAYIMIZI ARTIRIYORUZ’
2700 yıllık kolyenin iadesinin de böyle bir çalışma sonucu gerçekleştiğini anlatan Bakan Ersoy, “Buradaki yaptığımız farkındalık çalışmasıyla tüm dünyadaki algıyı düzeltiyoruz. Artık herkes biliyor ki eğer izinsiz bir Anadolu kökenli eseri koleksiyonunuza dahil ederseniz, eninde sonunda Kültür ve Turizm Bakanlığı bunun farkına varacak ve çok büyük bir hukuk mücadelesiyle bunu ülkesine geri getirecek. Mesela antik bir mermer baş var burada. Yabancı bir koleksiyoner tarafından edinilmiş. Koleksiyoner vefat ettikten sonra çocuklarına miras kalmış. Çocukları, ‘Türk hükümeti peşimizi bırakmaz eninde sonunda bu eseri alır büyük bir hukuk mücadelesi vermek zorunda kalırız’ deyip kendileri başvuruyorlar. Biz tabii ispatı yapıyoruz. Onlar da bize kendileri gönüllü bir şekilde iade ediyorlar. Bu tarz çok çalışma olmaya başladı. Bu da yaptığımız emeğin sonucunu aldığımızı gösteriyor. Artık Türk hükümeti ve protokol sayısını arttırıyoruz zaten. Ne kadar genişletebilirsek başka ülkelere de örnek oluyor. Bunun da aslında utanç verici bir şey olduğunu da kabul ettirmeniz gerekiyor dünyaya. Çünkü sonuçta çalıntı bir esere ev sahipliği yapıyorsunuz” dedi.
‘KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ MARKA HALİNE GELDİ
Devam eden Kültür Yolu Festivali’ne ilişkin değerlendirmede de bulunan Bakan Ersoy, şu şekilde konuştu:
“Kültür Yolu Festivali artık marka haline geldi, sadece bir Türkiye markası değil, uluslararası bir marka haline geldi. Bu bağlamda biz biliyorsunuz festivaller birliğine başvurduk ve kabul edildik. Şimdi artık bunun uluslararası bilinirliğini de arttırmamız gerekiyor. Festivalin bilinirliğini arttırdıkça şehirlerimizin hem Türkiye’de hem de yurt dışında bilinirliğini artırmış olacağız. Turizm tanıtımı, markalaştırma çalışması olarak da görebilirsiniz. Bu bağlamda bu sene bir ayrışmaya gittik ve etkinliğe dünya çapında popüler olmuş, takip edilen sanat kurumlarını ve sanatçıları da etkinliğimize dahil etmeye başladık. Bu sene çok farklı uluslararası etkinlik de var” diye konuştu.