Ben ve kişilik! İnsan kendini sevebilir mi ? Aslında sevebilir. Kendini değerli hissediyorsa, karşısındaki kişi de insan olduğunu bilirse sevebilir.
Her gün birlikte olduğumuz insanlarla iyi geçinmek isteriz. Kavga etmeden, bağırmadan, ağlatmadan…
Bazen kendimiz olmaktan çıkarız. Başka hayatlara bürünürüz. Onların yerine karar verir, onların yerine konuşuruz. Bu durum “ben” olmaktan çıkar. Ben olmak, sözünün arkasında durmaktır. Yapılan yanlışların düzeltilmesidir. Karşına çıkan her canlıya değer vermektir. “Ben bugün çok mutluyum bahçedeki çiçekleri suladım ve onlara hayat verdim. Ben çok değerli bir kişiyim. Çünkü etrafımdaki canlılara zarar vermiyorum. Beni ben yapan şeylere değer veriyorum. Herkes tarafından olmasa da değer görüyorum ve çok seviliyorum.”
İnsan karşısındakini bildiği sürece değerlidir. Hırsızlık yapmak, inatçı olmak, verdiği sözü tutmamak, güvenilir olmamak… İnsan insanlıktan çıkaran en belirgin özelliktir. Her zaman durmamız gereken yeri bilmeliyiz. Eğer çok konuşuyorsak arada bir susmayı, kahkahalarla gülüyorsak , arada bir sadece tebessüm etmeyi , ödevlerimizi yapmıyorsak arada bir göz gezdirmeyi bilmeliyiz.
Bütün canlılar yaşamak için mücadele ederler. Kimi mücadeleden galip gelir, kimi yenilir. Çevremizde olup bitenlere kayıtsız kalamayız. Her şeyi merak ettiğimiz için o konu üzerinde yorum yaparız. Başka insanlara yorum yaparız. Ne düşündüğü, ne hissettiği umrumuzda olmaz. Ta ki biz de bu duruma düşüne kadar. Başkalarının ne düşündüğü, ne konuştuğu umrumuzda değilmiş gibi yaparız. Ama bizi yaralar. Tıpkı bizim başkasını yaraladığımız gibi.
Bazen başka hayatlar için yaşarız. Annemiz, babamız, kardeşlerimiz için yaşarız. Onların istekleri doğrultusunda yaşama savaşı veririz. Bu da bizi mutsuz bir yaşama sürükler ve “ben” liğimizi kaybederiz. Sürekli eleştirilmek, yapılan işleri beğenmemek, onur kırıcı bir davranıştır. Başkalarının işine karışmak yerine önce kendimize bakmalıyız. Biz yaptığımız işlerin kusursuz olduğunu zannederken başkaları beğenmeyebilir.
Her zaman bildiğimiz konuları başkalarına, kırıcı olmamaya, onun değerli bir kişi olduğunu hissettirecek şekilde anlatmalıyız. Çünkü “gülme komşuna gelir başına” atasözü bunun için söylenmiştir. Nasıl başkalarının aşağılamalarına tahammül edemiyorsak , biz de başkalarına bunu bilip öyle davranmalıyız.