Ben çıkmazı… İçimde anlatamadığım bir hikaye taşımaktan daha ağır bir şey olabilir mi? Olamadı bu zamana kadar. O halde anlatmayı seçiyorum ben de.
Ama bu sefer değişiyorum…
Değişiyorum.
Hayır! Kimseden uzaklaşmıyorum. Kendime yaklaşıyorum bu sefer.
Soğuk ve mesafeli, asık suratlı birine dönüşmüyorum. Sadece tüm enerjimi, ilgimi ve sevgimi önce en büyük hak sahibi kendime, sonra da buna değebilecek insanlara veriyorum.
Uzaklaşmıyorum…
Sadece kendi yolumdan gitmeyi seçiyorum. Kendi yüreğimin, kendi çağırdığı yola sapıyorum.
Gerektiğinde bazı insanların hayatlarından çıkmayı deniyorum. Israrla onları değiştirmemem gerekiyor hissediyorum.
Öğreniyorum…
Olay çıkarmıyorum, sitem etmiyorum.
Küsmüyorum artık mesela.
Ama ah bu gözlerim, bir ağlamaktır tutturmuş, çağlıyor içime doğru.
Ve sessizce uzaklaşıyorum. Değerimi bilmeyenlere “ben” olmadan devam etmelerine izin veriyorum.
Herkesin, yanı başında duran gurbetine bir gün çıkacağını anlayarak değişebileceğini artık biliyorum.
Hayal kırıklıklarımı toplayıp, hayat kırıklarına dönüştürmeden kendime geliyorum.
Yüreğimin kasları güçleniyor bu sefer. Dimdik ayağa kalkıyorum.
Anlıyorum…
Hiç tanıyamadığım birileriyle her kavga ettiğimde kendimle kavga etmekten başka bir şey değilmiş bu yaptığım. Görüyorum.
Ve artık soruyorum, ben kimim benim gözümde?
Şimdiye kadar kaderimden hep şikayetçi olduğum bu kısa ömrümde, şikayeti bırakıyorum artık. Bu koskocaman evrende bana da “şans verene” şahsen teşekkür ediyorum ben de.
Bu yüzden bir de sonunun aynı olacağını bile bile “ne olur bu sefer farklı olsun” diye dua etmeyi de bırakıyorum.
Hayatta yapabileceğim daha bir sürü hatalar var, mükemmel olamayacağım biliyorum.
Kalabalığa dönüyorum.
“Siz istiyorsunuz diye değişmiyorum. Ben biraz alınganım ondandır, lakin aşka da inanıyorum. Affetmeyi de seviyorum işte. Saflığım bundandır…” diyorum.
Hafif geliyorum bazı insanlara, o yüzden kırmaları kolay oluyor.
Geçiyorum…
Ömrümün en son çıkmazından yavaş adımlarla geçiyorum.
Sonra bir gün ağır gelmeye başlayınca hissettiklerim bedenime, bırakıyorum.
Pes ediyorum sere serpe…
Yaşamaya değer bulamayınca evrenimi göçüp gidiyorum.