Elinin tersiyle ittiğin hikayemin şimdi nasıl oluyor da bağımlısı oluyorsun. Romana dönüştüğü için mi artık gözünde bir değeri var. Fakat ben artık size değer vermiyorum. Bir insana haddinden fazla değer verirsen basit ruhlu insanların eğlencesi olursun.
Sizden aldığım manevi değer ortada koca bir nankörlük ve basit ruhların eğlencesi olmuş bedenler.
Herkese, her şeye kalleşçe davranan halkız. Adem ile Havva iradesine sahip olmadığı için cennetten kovuldu. Kabil kardeşi Habil’i kıskançlıktan öldürdü.
Hz. Yakub’un 11 kardeşi Yusuf’u kör kuyuya attı ve ihanet o zaman başladı. İçimizde kötülük, şeytanlık, kıskançlık enkaz içinde çöplük kokan kalplerimizle yaşıyoruz. Kalplerimizde dikenler var. Felaket fırtına hiç bitmiyor içimizdeki yangınlarda cabası.
Adınız mutsuzluk soyadınız ne peki?
Kıymet kadir bilmiyoruz.
Hiç bir şeyden mutlu değiliz.
Her birimizin yaradılış sebebi var, varsa da bilmiyoruz ki bu dünyaya yaralamak, karalamak için gelmedik.
Ben her yeni doğan bebeğin ölen bir ruhun bedeninde tekrar dünyaya geldiğine inanıyorum. Öylelikle dünyaya yeniden geliyor ve gözlerini başka bir hayatla açıyor.
Bitmiyor çünkü derslerimiz, acılarımız, yükümüz. Yeni bir dönemde yeni bir dünya ile tanışıyoruz. Belki de ders çıkartmak için yaptığımız hataları yapmamak için yeniden yeniden yeniden yaşıyoruz.
Neden böyleyiz peki kafamız mı karışık duygularımız mı? Yoksa kararmış çöp kokan kalplerimiz hastalıktan ölüyor mu? Ölse de basit ruhlarınız bedenlerinizden ayrılsa onun bunun eğlencesi olmaktan çıksa. Onu bunu bilmem ama bana iyi saatte olsunlar.