Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, bugüne kadar sisteme kayıtlı 1915 refakatsiz çocuktan 1649’unu ailesine teslim ettiklerini belirterek, “Kimliği bilinmeyen 78 çocuk var” dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Osmaniye İl AFAD Merkezi’ndeki kriz merkezinde düzenlenen koordinasyon toplantısına katıldı. Bakan Yanık, basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından, Organize Sanayi Bölgesi’nde bakanlığa ait Acil Sosyal Yardım (ASYA) deposunu ziyaret etti, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Burada konuşan Bakan Yanık, depremlerde yaklaşık 42 bin kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Osmaniye Devlet Hastanesi’nde tedavi gören yaralıları ziyaret ettiğini aktaran Bakan Yanık, kentte 996 can kaybı yaşandığını, 3 kişinin de durumunun ağır olduğunu bildirdi.
Deprem bölgelerinin yanı sıra İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin, Elazığ, Mardin gibi depremzede vatandaşların yoğunlaştığı yerlerde de psikososyal destek çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Bakan Yanık, “Deprem bölgesinde 4 bin 371 personelimizle, yaklaşık 935 bin psikososyal destek görüşmesi yapmışız. Deprem bölgesi dışında 3 bin 870 personelimizle yaklaşık 450 bine yakın psikososyal destek görüşmesi yapmışız. 8 bin 241 personelle toplamda yaklaşık 1 milyon 390 bin görüşme ortalama gerçekleştirmişiz. Psikososyal destek çalışmaları niçin önemli?
Çünkü psikososyal destek çalışmaları afet ve acil durum da vatandaşlarımızın bozulan günlük rutinlerinin, bozulan düzenlerinin aslında tekrar eski haline getirilebilmesi için yapılması gereken her çalışmayı ifade ediyor. Dolayısıyla biz de hızlıca deprem bölgesinin dışından arkadaşlarımızla, psikososyal destek çalışmalarında ve ayni yardımlarda Sosyal Yardımlaşma Dayanışma personellerimiz bölgeyi takviye ederek aynı zamanda yönetici arkadaşlarımızı, il müdürlerimizi, bölgedeki il müdürlerimize yardımcı olarak göndererek hemen hızlıca aksiyonumuzu aldık” dedi.
Ayni yardımlar, ayni bağış depolarının yönetim, organizasyonu ve yardımların yerine ulaştırılması çerçevesinde 4 bin 284 ASYA personeli, 607 ASYA aracı ile beraber 445 helikopter, 42 uçak olmak üzere toplam 487 hava aracı ile hava seferlerinin de ayrıca devam ettiğini belirten Bakan Yanık, “Halihazırda bu içinde bulunduğumuz depoda olmak üzere 68 ayni bağış depomuz var deprem bölgesi genelinde.16 da yurt dışı depomuz var.
Toplamda bugün itibariyle 84 ayni bağış depomuz var. Sadece bizim bakanlığımız uhdesinde bu depolarda bugüne kadar 17 bin 530 TIR ayni yardımı indirmişiz, boşaltmışız. Bu sadece bizim bakanlığımızın yaptığı çalışma. Bunun dışında AFAD’ın kendi barınma ile alakalı depoları diğer kurumların çeşitli kurdukları depolar ile beraber bütün hizmetimizi vatandaşlarımıza ulaştırmaya çalışıyoruz. Bugün itibariyle 203 sosyal marketimiz var. Olabilir ki vatandaşlarımızdan bir kısmı sosyal marketlere ulaşamayabilir. 10 adet gezici Sosyal Market oluşturduk. Büyük TIR’ları sosyal markete dönüştürerek çeperlerde, köylerde, daha kırsal kesimlerde veya vatandaşımızın ulaşamayacağı yerlerde gezici sosyal marketlerimiz de vatandaşlarımıza bu ayni yardımları ihtiyacı olan malzemeyi dağıtmaya ulaştırmaya devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.
27 MİLYON ÜRÜN DAĞITILDI
Yapılan yardım faaliyetlerinden bahseden Bakan Yanık şöyle konuştu:
“Bugüne kadar 2 milyon 950 bin adet battaniye, 800 bin adet yatak ve yorgan, 307 bin adet elektrikli ısıtıcı, 2 milyon gıda kolisi gibi buna benzer 62 kalemde yaklaşık 57 milyon ürün dağıtmışız. Ayni yardımların dışında bir de bakanlık olarak deprem bölgemize yaptığımız nakdi yardımlar var. Depreme hemen müteakip 10 ilimize ve 2 ilçemize nakdi yardım olarak 271 milyon TL göndermiştik. Akabinde gönderdiğimiz periyodik paylarla ve ek periyodik paylarla beraber bugüne kadar afet kapsamında toplam 1 milyar 222 milyon lira vakıflarımıza kaynak aktardık.
Deprem bölgesindeki kuruluşlarımızdan 533 yaşlımızı ve bin 133 engellimizi hemen tahliye ettik. Daha sonra bunları diğer bölgelere yerleştirdikten sonra çadır ve konteyner kentlerden yurt ve otellerden 249 yaşlımızı ve 848 engelli vatandaşımızı da yine farklı illerdeki kuruluşlarımıza kuruluş bakımına ihtiyacı olduğunu tespit ettiğimiz vatandaşlarımızı yerleştirdik. Kadın kuruluşlarımızı hızlıca tahliye etmiştik.”
‘Kimliği bilinmeyen 78 çocuk var’
Çocuk hizmetleriyle ilgili yapılan çalışmaları aktaran Bakan Yanık konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün itibarıyla bizim sistemimize kayıtlı 1915 refakatsiz çocuğumuz var. Bu çocuklardan 1649’unu ailesine teslim etmişiz. Hastanede halihazırda takibi yapılan 174 çocuğumuz, kuruluş bakımına aldığımızda 92 çocuğumuz var. 1915 çocuktan kimliği bilinen 1837, kimliği bilinmeyen 78 çocuğumuz, bunların da kimliklendirilmesi için gerek İçişleri Bakanlığımız gerek Sağlık Bakanlığımız ile beraber çalışmalarını yapıyoruz. Bunların dışında hastanelerde ve diğer birimlerde tespitini yaptığımız 318 çocuğumuzun da vefat ettiği bilgisine ulaştık. Halihazırda DNA eşleşmesini sağlamaya çalıştığımız, defni yapılmış çocuklar yoğun bakımda tedavisi devam eden çocuklar da var ve bunlarla ilgili de gerekli hizmetlerimizi diğer kurum ve kuruluşlarla beraber ifade ettiğim gibi aralıksız yerine getiriyoruz.”
‘HER TÜR KATKIYA KAPIMIZ AÇIK’
Ailesini, ebeveynini kaybetmiş refakatsiz çocukların ya da ailesi ile beraber çok ağır travmatize olmuş çocukların hepsini milletin emaneti olarak kabul ettiğini belirten Bakan Yanık şunları söyledi:
“Çocuklarımızın hem iyileşmeleri hem bakım ve gözetimlerinin sağlanması için bakanlık olarak da en üst düzeyde bir hassasiyetle gerek fiziki şartların gerek psikolojik şartların duygusal ihtiyaçlarının tamamlanması için her türlü çalışmayı yaptık, bundan sonra da yapıyoruz. Çocuklarımıza ilişkin herhangi bir ihmali, çocuklarımıza ilişkin herhangi bir kastı kabul etmemiz ya da görmezden gelmemiz mümkün değildir. Çocuklar üzerinden başlatılan tartışmaları da doğrusunu isterseniz bu merkezde kabul ediyoruz. Çocuklara yönelik bir kastı mahsusa olarak görüyoruz. Bu kadar ağır bir süreçte gerçekten birliğe ihtiyacımız olan bir dönemde her tür katkıya kapımız açık, her türlü öneriye kapımız açık ama çocuklar üzerinden bir istismar siyasetinin yürütülmemesi gerektiğini bir kez daha Osmaniye’de ifade etmek istiyorum.”