Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “2023 yılında ise bugün itibarıyla 650 noktada arkeolojik çalışmalara devam ediliyor. Tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe ve Karahantepe, dünya arkeoloji çevrelerinin yakından takip ettiği bir çalışma haline geldi” dedi.
“Türkiye’nin Hazineleri” dijital koleksiyonu, Cumhuriyetin 100. yılı vesilesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın sağladığı içeriklerle Google Arts ve Culture Platformu’nda yayınlanmaya başlandı. Projenin tanıtımı Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Toplantıda Bakan Ersoy’un yanı sıra Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, Google Türkiye Müdürü Mehmet Keteloğlu ve çok sayıda katılımcı yer aldı.
‘TURİZMİ 12 AY, 81 İLİMİZE YAYMAK İÇİN YOĞUN ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ’
Bakan Ersoy, “Bilindiği üzere, ülkemizin turizm ürünlerini ve hedef pazarları çeşitlendirmek, turizm sezonunu 12 aya ve 81 ilimize yaymak amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı aracılığıyla yurt dışında yoğun bir şekilde reklam ve PR çalışmaları yürütüyoruz. Bu hedeflerimiz doğrultusunda Google ile yaptığımız işbirliğinin ürünü olan Google Arts and Culture Türkiye Platformunu da, ülkemizin dünyaya tanıtılması konusunda önemli bir küresel araç olarak görüyoruz. Türkiye gibi kültürü ve mutfağı son derece zengin bir ülkenin, bu son derece önemli global platformda yer almaması tabii ki düşünülemezdi” ifadelerini kullandı.
‘2023 YILINDA İSE BUGÜN İTİBARIYLA 650 NOKTADA ARKEOLOJİK ÇALIŞMALARA DEVAM EDİLİYOR’
Bakan Ersoy, “Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı tarafından mutfak kültürü zenginliğimizin tanıtılması için oluşturulan içeriklerin yanı sıra Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğümüzün platformda yer verdiği müze ve ören yerlerimiz hepimizi gururlandıran kültür mirasımızın sadece bir kısmını kapsıyor. Dünyanın ‘en yoğun’ ve ‘nitelikli’ arkeolojik çalışmalarına imza atan ülkesi olan Türkiye, 2022 yılında 713 noktada arkeolojik çalışma gerçekleştirerek dünyada birinci oldu. 2023 yılında ise bugün itibarıyla 650 noktada arkeolojik çalışmalara devam ediliyor.
Tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe ve Karahantepe, dünya arkeoloji çevrelerinin yakından takip ettiği bir çalışma haline geldi. Tarih öncesine ışık tutan, dünya ölçeğinde çok önemli keşiflerin yapıldığı Taş Tepeler projesi kapsamında 2023 yılında 9 arkeolojik alanda sürdürülen çalışmalarda son olarak geçtiğimiz günlerde insan ve hayvan heykellerine de ulaşıldı” dedi.
’20 MÜZE VE ÖREN YERİMİZİN PROJEYE DAHİL EDİLMESİNDEN MUTLULUK DUYUYORUM’
Ersoy, “Projeye destek veren 20’den fazla müze ve ören yeri arasında UNESCO listesinde yer alan, Nemrut, Göreme ve Göbeklitepe gibi dünya kültürel hafızasında yer etmiş miraslarımızın yanı sıra Anadolu’nun kadim tarihinde önemli bir yer tutan Ahlat Selçuklu Mezarlığı da yer alıyor. Öte yandan Cumhuriyet’in 100’üncü yılını kutlamaya hazırlandığımız bugünlerde başta Cumhuriyet Müzesi olmak üzere platformda yer alan toplam 20 müze ve ören yerimizin özellikle “Street Viewö teknolojisi kullanılarak bu projeye dahil edilmesinden dolayı ayrıca mutluluk duyuyorum.
Street View teknolojisi sayesinde 1491’de kurulan ve Osmanlı Medeniyeti’nin Beyoğlu’ndaki en önemli mirasları arasında yer alan Galata Mevlevihanesi’nin tüm dünyaya tanıtılması, Avrupa’nın en iyi 3 müzesinden biri seçilen Tunceli Müzesi’nin kapılarının ziyaretçilere dijital olarak açılması, Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Antalya Müzesi gibi önemli müzelerimizin tüm dünyadan ziyaretçilere sunulması konusunda ayrı bir heyecan duyuyorum” diye konuştu.
‘ULUSAL MUTFAK, TURİZMİN LOKOMOTİF BİR KUVVETİ HALİNE DE GELDİ’
Son olarak Türk mutfağının da önemine değinen Ersoy, “Bu platformu müze ve ören yerlerimiz dışında Türk mutfağının öne çıkan unsurlarının yurt dışında tanıtılması ve markalaşması için de bir fırsat olarak görüyoruz. Hepimizin bildiği gibi ulusal mutfak kavramı, günümüzde toplumların yumuşak gücü olarak konumlanmış durumda. Bunun yanında ulusal mutfak, turizmin lokomotif bir kuvveti haline de geldi. Uluslararası alanda, hem imaj oluşturma hem de marka haline gelmenin yolu yine mutfaktan geçiyor.
Bu kapsamda Türk mutfağına baktığımızda, elimizde ne kadar zengin bir potansiyelin olduğunu görebiliriz. Anadolu’da binlerce yıla yayılan ve birçok katmana sahip kadim bir tarihimiz var. Türk mutfağı, günümüzde global yeme içme trendlerinin tümüne cevap verir durumda. Özellikle, hızla yükselen vejetaryen beslenme tercihleri için, mutfağımız sınırsız seçenekler sunuyor. Bunun yanında, kalan her parça yiyeceğin, bambaşka bir ürüne dönüşebildiği bir mucizeye de sahibiz. Ülkemizdeki iklim çeşitliliğinin ve verimli toprakların sunduğu yüksek bir ürün çeşitliliği de var. İnanıyorum ki, Türk Mutfağı, sağlıklı, geleneksel ve atıksız yönleriyle dünya mutfaklarında öncü bir yer edinecek” ifadelerini kullandı.