Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, vefatının 700’üncü yıl dönümü nedeniyle düzenlenen Yunus Emre’yi anma etkinliğine katıldı
Yunus Emre’nin vefatının 700’üncü yıl dönümü nedeniyle İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde saat 20.00’de anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, sanatçılar ve çok sayıda davetli katıldı. Program öncesi, “Anadolu Üniversitesi & Yunus Emre Kaligrafi ve Tipografi Sergisi”nin açılışı gerçekleştirildi.
YUNUS EMRE HATIRA ORMANI OLUŞTURDUK
Program öncesi konuşma yapan Bakan Ersoy “Çin’de ve Güney Afrika‘da ‘Yunus Emre Hatıra Ormanı’ oluşturduk. Yürüttüğümüz çalışmalarla ilgili olarak da arkadaşlarımızdan bilgi alıp, yurt dışındaki faaliyetleri özellikle yakından takip ettiğimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Etkinliklerin düzenlendiği ülkede nasıl bir karşılık bulduğunu, programlara kimlerin katıldığını, özellikle yabancı katılımcıların bu programlarla ilgili olarak nasıl tepkiler verdiğini öğrenmeye çalışıp, bununla ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Bu kapsamda yapılan programların geri dönüşleriyle ilgili bazı detayları sizlerle paylaşmak istiyorum; şunu açık bir şekilde söylemeliyim ki, Yunus’un mesajı dünyanın her köşesinde yankı buluyor. Yurt dışında yapılan programların ardından insanların Yunus Emre’yi araştırmaya başladığını görüyoruz. Çünkü hepimizin malum olduğu üzere bugün insanlık zor bir dönemden geçiyor. Dünyanın dört bir yanında yaşanan çatışmalar insanlığa bir şey vaat etmiyor. Savaşlar insanlık için bir umut olarak görülmüyor, insanlar geleceğe güvenle bakamıyor” dedi.
“TÜM İNSANLIĞIN YUNUS GİBİ BİR HAYAT SÜRMESİNİ DİLİYORUM”
Türk gencinin sanatla ve şiirle ilgilenmesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Ersoy, “Türk gençliğinin kültürün, sanatın içinde yoğrulmasının önünde tek bir engel kalmayacak şekilde çalışıyoruz. Ülkemizin hangi noktasında olursa olsun, bir gencin, bir çocuğun; şiirden, müzikten, sinemadan, tiyatrodan, çağdaş sanatlardan uzak kalması gibi bir mazereti asla kabul etmiyoruz. Her Türk gencinin, kendini ifade edeceği, geliştireceği sanatsal organizasyona en hızlı ve kolay şekilde ulaşmasını sağlayacak bir altyapı inşa ediyoruz. Bunu yaparken de gençlerimizin kendi kültürel köklerinden asla kopmamalarını, bizi var eden değerlerimizi mutlaka bilmelerini önemsiyoruz.
Yunus’u, Mevlana’yı, Hacı Bektaş Veli’yi ve de Neşet Ertaş gibi değerlerimizi anlamadan ne bu toprakları hakkıyla anlayabiliriz, ne de bir anlam dünyası inşa edebiliriz. Tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği ve önem verdiği böylesi büyük değerleri insanlığa hediye eden milletimiz hayatının merkezine bu değerleri oturttuğu takdirde yine aynı kültürel ve sanatsal zenginliğe sahip olacaktır. ‘Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için, gönüller yapmaya geldim’ diyen Yunus Emre’den hepimize miras kalan aşk ve hoşgörü çağrısının hayatımızı kuşatması dileklerimle hepinizi saygıyla ve muhabbetle selamlıyor tüm insanlığın Yunus gibi bir hayat sürmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.
Programda, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Devlet Opera ve Balesi ve Devlet Tiyatroları iş birliğiyle sahne gösterisi de yapıldı.