Baharın müjdecisi cemreler düşmeye başladı, Şubat ayının son haftası düşecek olan 2 cemrenin etkisiyle hepimizin içinde bahar kıpırdamaları başladı.
Uzun ve zorlu günlerin ardından hepimiz içimizi ısıtacak, mutluluk ve huzur verecek her haberi merakla iştahla bekler olduk….
Pandemi, salgın derken çok hızla geçen 3 yılı bitirdik.
İlk yılı neredeyse evlerimizde geçti.
Birbirimizle oturup konuşmayı, fiziksel ziyaretlerde bulunmayı canlı kanlı olarak birbirimizi yakından görmeyi, acı tatlı anılarımızı paylaşmayı, dertleşmeyi özledik. Çoğumuz bu süreç de sevdiklerini, yakınlarını kaybetti.
Hayat zalim ve acımasız maalesef gözyaşına bakmadan her şekilde devam ediyor.
Şubat ayının sonu; Cemrelerin düşmesinin başlangıcı ile hepimize umut oldu. Özlenen o güneşli sabahlara uyanmalar kapıda, yarıda kalan işleri tamamlama zamanı başladı.
Daha çok kaldı ise akraba, aile, arkadaşlar ile görüşmek için zaman ayırma dönemi başladı.
Birlikte yudumlanan bir çay, acıyı veya sevinci paylaşılan bir kahve hepimizin ruhunu doyuran faaliyetler arasında olacaktır.
Bahçe ve balkon düzenlemesi, eğer her ikisi de yok ise odalarda eşyaların yerini değiştirmek, eve yeni bir hava ve enerji katmak adına yapılacak bahara hazırlık mevsimsel faaliyetlerdir.
İnsanoğlu her türlü derdi de devayı da kendi içinden çıkartmayı her zaman bilmiştir, bu üstünlük Tanrı’nın ona verdiği en güzel hediyelerden biridir.
Herşey sende gizli.
Doğanın da uyanışı başladı. Gözümüze çarpmıyor mu ?
Karda patlak veren bahar dalları, erik ağaçları inadına buza kara açan güzel çiçekleri ile eh hayat bak yılmadan soğuktan karanlıktan sana meydan okuyorum der durur.
Bu sayede bizlerde ne yaşarsak yaşayalım önümüze çıkan üzüntü ve acıların bizleri olgunlaştıran, tecrübe kazandıran manevi duygular olduğunu görüp azim ve umutla hep ileriye bakmalıyız.
Bu duygularla yeni nesillere ve kendimize faydalı olacağımızı biliyoruz.
Herkes gönlüne kendine iyi geleni yapmalı, imkanlarımız sayesinde her atılan yeni adımın bir öncekinde daha iyi olması için çabalamalıyız.
Giyilen bir ayakkabı, sürülen bir ruj, sıkılan bir parfüm hepsi bir umuttur.
Bir umuttur insanı yaşatan
Hiç birimizin umutsuz kalmaması dileği ile…